Amerikalı virolog Jonas Salk, 1955’te çocuk felci aşısını geliştirdiğinde, “Bunun patenti kimin olacak?” sorusuna “İnsanlığın… Güneşin patentini alabilir misiniz?” diye yanıt vermişti.
Salk’ın kâr amacı gütmeden tüm dünyada üretimine izin verdiği aşı, milyonlarca çocuğun hayatını kurtardı. 66 yıl sonra bugün Koronavirüs aşılarının patentleri en önemli tartışma konusu oldu
Dünyada bugüne kadar 1.2 miyar dozdan fazla Koronavirüs (Covid-19) aşısı yapıldı. Salgını bitirmek için 11 milyar doz aşıya ihtiyaç var. Bu rakamla dünya nüfusunun yüzde 70’i aşılanabilecek. Halen 8.6 milyar doz aşı için ilaç firmalarıyla anlaşma yapılmış olsa da bunların 6 milyarı gelişmiş zengin ülkelere gidecek. 40 yoksul ve az gelişmiş ülkede ise halen tek doz Koronavirüs aşısı bulunmuyor. Aşıların patent haklarını ellerinde bulunduran ilaç firmaları, satış için yoksul ülkelerden Merkez Bankası rezervlerini, hatta devlet varlıklarını teminat istiyor.
Aşı üreticileri çağrılara yanıt vermiyor
Haftalık yayınlanan Gazete Oksijen’in haberine göre; ilk olarak 8 ay önce Dünya Sağlık Örgütü, dünyanın önde gelen aşı geliştiricisi firmalarına ve ülkelere teknolojilerini dünya ile paylaşmaları çağrısı yaptı. Ancak önde gelen aşı üreticileri buna yanıt vermedi.
Ardından 375’in üzerinde sivil toplum kuruluşu Ekim ayında bu kez doğrudan ilaç firmalarına patent haklarından feragat etmeleri çağrısı yaptı. Ancak ilaç şirketleri, fikri mülkiyet haklarının korunmasının yeni araştırmaları teşvik ettiğini, bu hakların askıya alınmasının aşı üretiminde ani bir artış getirmeyeceğini öne sürerek bu çağrıyı da reddetti.
HIV ilaçları için de aynı çağrı yapılmıştı
HIV salgınının Afrika’yı etkisi altına aldığı 1990’lı yıllarda AIDS tedavisinde kullanılan ilaçlar için patentlerin geri çekilmesi istendi. Ancak gelişmiş ülkeler ve ilaç şirketleri bu çağrıları reddetti. Afrika ülkelerinin çok yüksek fiyatlı bu ilaçlara patent süresi olan 10 yıl süreyle erişimi çok kısıtlı oldu.