17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasında görev alan İstanbul Emniyet Müdürlüğü eski Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Kazım Aksoy’un oğlu Saim Aksoy, cezaevinde tutuklu bulunan hasta annesinin yaşam şartlarının iyileştirilmesi için TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi milletvekillerinden yardım çağrısında bulundu.
Bylock kullandığı ileri sürülerek terör örgütüne üye olmak iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan annesi Sümeyye Aksoy’un 3 senedir Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunduğunu belirten Saim Aksoy, sağ kalça kemiği tamamen parçalanmış olan annesinin en temel ihtiyaçlarını dahi yapamadığını dile getirdi.
Twitter hesabından paylaşımda bulunan Saim Aksoy, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’ndan yardım istedi.
‘‘CEZAEVİ KOŞULLARI ELVERMEDİĞİ İÇİN AMELİYAT OLAMIYOR’’
Annesinin sağ kalça kemiğinin tamamen parçalandığı ancak cezaevi şartları nedeniyle ameliyat olamadığını belirten Saim Aksoy şu ifadeleri kullandı:
‘‘Ben mağdur bir anne ve babanın mağdur oğlu Saim Aksoy. 17-25 Aralık soruşturmalarında şube müdür yardımcısı olan babamı tutuklayan irade, hırsını alamadığından birçok emniyet mensubunun eşi gibi annem Sümeyya Aksoy da tutuklandı ve 3 senedir Gebze Kadın Kapalı Ceza infaz kurumunda. Annemin sağ kalça kemiği tamamen parçalanmış, her iki kalça kemiğinde de ciddi anlamda kireçlenme mevcut. Acil ameliyat olması gerekiyor ancak cezaevi koşulları elvermediği için ameliyat olamıyor.
Ben mağdur bir anne ve babanın mağdur oğlu Saim Aksoy. 17-25 Aralık soruşturmalarında şube müdür yardımcısı olan babamı tutuklayan irade, hırsını alamadığından birçok emniyet mensubunun eşi gibi annem Sümeyya Aksoyda tutuklandı ve 3 senedir Gebze Kadın Kapalı Ceza infaz kurumunda
— Saim Aksoy (@SaimAksoy12) December 26, 2020
‘‘KLOZETİ OLMAYAN KOĞUŞ ANNEM İÇİN İŞKENCEYE DÖNÜŞÜYOR’’
Üç kişilik rutubetli koğuşta 10 kişi aylarca kalmış, buradaki rutubetten dolayı hastalığı ilerlemiş, ardından yine üç kişilik koğuşta 10 kişi kalacak şekilde başka bir koğuşa gönderilmiştir. Bu koğuşta klozet olması annemi bir nebze rahatlatmıştır; zira, annemin klozet olmayan bir yerde bulundurulması hastalığı sebebi ile işkenceye dönüşmektedir. Bu durum kurum tarafından da bilinmektedir.
Ancak birkaç gün önce herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin başka bir koğuşa gönderilmiş, klozet olmadığı için günlerce yemek yememiş su dahi içmemiştir. Kalabalık koğuş olduğundan klozet yapılması için talepte bulunulmuş ancak aradan geçen zamana rağmen halen sonuç alınamamıştır.’’
”HASTALIĞINA UYGUN ASGARİ KOŞULLARA SAHİP BİR KOĞUŞA ALINSIN”
Mevcut şartların iyileştirilmesi yerine annesinin klozet bulunan koronavirüs karantina koğuşuna alındığını belirten Saim Aksoy şöyle devam etti:
‘‘Haklı talepleri üzerine annem, mevcut koğuşun fiziki koşullarını insanca yaşamaya uygun hale getirilmek yerine, klozet olduğu belirtilen “karantina koğuşuna” alınmış ve artık burada kalacağı kendisine söylenmiştir.
Karantina koğuşu karışık bir koğuş olmakla birlikte hem hijyen açısından annemi zorlamakta hem de koronavirüs olanların/olma ihtimali olanların sürekli getirildiği koğuş olduğu için sağlığı açısından ciddi tehlike oluşturmaktadır.
Bir an önce hastalığına uygun asgari koşullara sahip, sağlık açısından uygun ve klozetin olduğu bir koğuşa götürülmesi için talepte bulunduk ancak ne yazık ki halen bir sonuç alamadık.
Yani, kısacası annemin hastalığı sebebiyle zaruri olan asgari fiziki koşullara sahip bir yerde tutulması talebini bir klozet sorununu haline getirip annemi koronavirüs olan ya da olma ihtimali olan mahkumların bulunduğu koğuşa alarak çözme yoluna gittiler.’’
Cezaevi doktorunun mahpusları koronavirüs salgını nedeniyle yaklaşık 1 yıldır muayene etmediğine dikkat çeken Saim Aksoy, annesi Sümeyye Aksoy’un ağrılarını dindirecek olan ilaçların da ısrarla verilmediğini kaydetti.
”SALGIN NEDENİYLE HASTANEYE GİDİŞ-GELİŞLERİ İŞKENCEYA DÖNÜYOR”
İlaçları alamadığı için annesinin dayanılmaz acılar çektiğini ifade eden Saim Aksoy şöyle devam etti:
‘‘Koronavirüs sebebi ile hastaneye her gidiş geliş de işkence haline geldiğinden (14 gün karantina koğuşunda kalındığı için, karantina koğuşunun pisliği ve sağlık açısından da ciddi risk içermesi sebebiyle), sırf orada kalmamak için hastaneye gidemiyor.
”BASİT AĞRI KESİCİ BİLE OLSA DOKTOR TARAFINDAN YAZILMIYOR”
Kurum doktoru da bu durumdan haberdar olmasına rağmen asla yüz yüze muayene yapmıyor. Talep edilen ilaçlar basit ağrı kesici bile olsa doktor tarafından yazılmıyor, yazılsa dahi tek bir adet olacak şekilde ilaç veriliyor, ancak ağrının geçmemesi halinde ilaç olmadığı için ağrıya katlanmak zorunda kalınıyor.
”3 KİŞİLİK KOĞUŞTA 10 KİŞİ KALIYOR”
Bir yıldır bu süreç devam etmekte. Tüm talep ve yazılan dilekçelere rağmen asla düzenleme yapılmamakta, asgari koşulları temine yönelik bir iyileştirmeye gidilmemektedir.
Ayrıca; koğuşlar üç kişilik olduğu için ve 10 kişi kaldığından dolayı yerde yatılıyor, koğuş içinde yürüyecek mesafe dahi kalmıyor.’’
TANRIKULU VE GERGERLİOĞLU’NA SESLENDİ
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na seslenen Saim Aksoy, ‘‘Haksız şekilde cezaevinde tutulan ve en temel insani şartlarsan yoksun olarak yaşamak zorunda bırakılan birçok kişiden biri olan annemin bu durumunu, diğer birçoğu gibi yaşatılan eziyetleri bir evlat olmanın gereği olarak duyurmak için bu konuda yardımcı olmanızı rica ediyorum.’’ İfadelerini kullandı.