İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalar yaptı. Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek, “Aylardır ‘çok iyi durumdayız zaten şehir hastanelerimiz var’ diye caka satarken iyiydi de, dünyadaki duruma işaret etmek şimdi milletimiz virüsten kırılırken mi aklına geldi?” diye sordu.
Akşener, sözlerinin devamında ise, “Ekonomiyi damadının, pandemi’yi de vatandaşın üzerine yıkıp bu işten elini yıkayıp çıkamazsın” dedi.
Akşener’in konuşmasında öne çıkan ifadeler şu şekilde:
“Hayatı paradan puldan, yönetmeyi de, eşi dostu zengin etmekten ibaret sanan bir zihniyetin, ülkemize faturası ağır oluyor.
Bakıyorsunuz, yine ellerini yıkamışlar, yine hiçbir suçları yok…
Madem tek adam düzenini kurdun, o zaman tek sorumlu var, o da sensin. Madem siyasi rantın, kırıntısını görünce üzerine atlıyorsun, Başarısızlıkları da bir zahmet üstleneceksin.
Dünyanın alışveriş çılgınlığına sahne olduğu sırada, Türkiye’de bir başka alışveriş çılgınlığı oldu.
Sadece mağazalarda değil, Sayın Erdoğan ve Katar Emiri’nin huzurunda, çok daha büyük satışlar oldu.
İstanbul’daki önemli bir alışveriş merkeziyle, Varlık Fonu’na devredilmiş Borsa İstanbul’un yüzde 10 hissesi,
Katar Devleti’nin fonu tarafından satın alındı. Bu satışların yanında, içeriği henüz açıklanmayan bir dizi anlaşma yapıldı.
Bu anlaşmaların konuları arasında limanlar, Haliç, su kaynaklarımız, hatta aile ve kadınlarla ilgili bir mutabakat bile var.
Altını önemle çizmek istiyorum: Birçok devlet ya da şirket, yabancı borsalara ortak oluyor, yatırımlar yapıyor.
Biz yabancı sermayeye, ya da yatırımlara karşı değiliz. Ancak, gelişmiş ülkelerde, bu tür satışlar ya da yatırımlarla ilgili olarak kamuoyuna bilgi verilir. Şu nedenle, şu şartlarda, şöyle bir anlaşma yaptık denir. Devlet, “ticari sır” maskesinin ardına saklanmaz.
Yüzleşmemiz gereken o gerçeklerden biri de, asgari ücret konusudur.
Çünkü asgari ücret, evine ekmek götürmekte zorluk çeken, 10 milyondan fazla haneyi ilgilendirir.
Çünkü asgari ücret, en küçükten en büyüğe, bütün şirketlerimizi ilgilendirir.
Çünkü asgari ücret, zor durumda olan tüm esnaflarımızı ilgilendirir.
Çünkü asgari ücret, iş bekleyen 5 milyondan fazla insanımızı, kayıt dışında çalışmak zorunda kalan, 10 milyona yakın vatandaşımızı ilgilendirir.
Brüt asgari ücreti 3000 liraya çıkarıp, asgari ücretli çalışanımıza brüt kazancının tamamını ödeyelim.
Yani, İşverenimiz, çalıştırdığı asgari ücretli vatandaşımızın, gelir vergisini ve SGK primini, devlete değil çalışanına versin.
Devletimiz de, çalışanımızın gelir vergisini ve SGK primini üstlensin. Böylece, asgari ücretle çalışan vatandaşımızın eline, net 3000 lira geçerken, işverene olan maliyeti ise 3458 lira olmaya devam etsin.”