Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi (PM) Üyesi Orhan Sarıbal, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında 1978’de yaşanan Maraş katliamında yaşamını yitiren yurttaşları yıl dönümü nedeniyle andı.
Üzerinden 42 yıl geçse de katliamın, “kanayan ve derinleşen bir yara” olarak kaldığını söyleyen Sarıbal, “Maraş katliamı, her anı hesaplanmış, adım adım uygulanmış, sonrasında üzeri kapatılmış organize bir katliamdır” dedi.
“Bu katliamın hesabı sorulmadığı için sonrasında yaşanan Çorum, Sivas, Suruç, Ankara katliamlarına zemin hazırlamıştır” diyen Sarıbal, şöyle devam etti:
“Katliamın sorumlularından hesap sorulmazken, katliam mağdurları ölülerini bile gömemedi. Hayatını kaybedenlerin cenazeleri mağdurların yakınlarına verilmedi, devlet tarafından gömüldü.
Maraş Katliamı da “devlet sırrı”
“Katliamda kaybedilen ve bulunamayan insanlar var hâlâ. Dava dosyasını isteyen avukatlara ‘devlet sırrı’ denilerek, dosya verilmedi, verilmiyor. O nedenle kapanmamış bir davadır Maraş katliamı.
“Bütün bunlara rağmen katliamda kaybettikleri yakınlarını anmak için toplanan insanlara her türlü engel çıkarılmaktadır. Bu tavır diğer katliamların mağdur yakınlarına da aynen yaşatılmaktadır.
“Maraş, Çorum, Sivas katliamlarının unutturmak istiyor ama unutmayacağız.”
Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Tülay Hatimoğulları, Gülistan Koçyiğit, Ali Kenanoğlu, Hüseyin Kaçmaz, Rıdvan Turan, Fatma Kurtulan, Kemal Peköz, Feleknas Uca, Kemal Bülbül ve Musa Piroğlu da TBMM’de yaptıkları basın açıklamasında katliamda yaşamını yitirenleri andı.
“Unutmadık”
“Bir gün toplumsal huzura ve barışa nasıl kavuştuğumuzu, eşit kardeşliğin tüm halklara ve inançlara mensup insanlarda nasıl bir kelebek hafifliği yarattığını konuşacağımız günleri göreceğiz elbet” diyen milletvekilleri, şöyle devam etti:
“Alevi canlarımızın ve solcu yoldaşlarımızın, 42 sene önce 19-25 Aralık’ta Maraş’ta yaşadığı katliamı unutmadık.
“Her aşaması planlı ve organize olduğu tescil edilmiş bu katliamda resmi rakamlara göre yedi gün süren olaylar sırasında 111 insan öldürüldü. Katliamın canlı tanıklarına göre ise yüzlerce can katledildi.
“Yine resmi rakamlara göre Alevilere ait 200’ün üzerinde ev yakıldı. 100’ü aşkın işyeri tahrip edildi.
“Gayrı resmi rakamlar ise bu tablonun çok daha korkunç boyutlarda olduğunu ortaya koydu.
“Yaşananlar soykırımdı”
“Maraş’ta yaşananlar bir katliamdan da öte bir soykırımdı. Çünkü burada Alevi evleri önceden belirlenip açıkça hedef alınarak kırımdan geçirildi.
“Anlatırken zorlanılan, kelimelerin yetersiz kaldığı Maraş katliamı, Alevilerin soyunu tüketmek, geleceğini bitirmek için yapılan bir soykırımdı.
“Özellikle Alevilerin az sayıda yaşadıkları mahallelerde, Aleviler savunmasız kalıp hunharca katledildi.
“Emevi zihniyetini Maraş katliamında gördüğümüz gibi, 42 sene sonrasındaki günümüz Türkiye’sinin iktidar erkinde görüyoruz.
“Halkları ve inançları ayrıştırarak, toplumu kutuplaştırarak, ülkede gerilimi yükselterek varlığını sürdüren bir iktidar hak ve hakikatle yüzleşmekten oldukça uzak. Bunu yaşamın her alanında görüyoruz.
Meysu’nun “helal” damgalı ürünleri
“Bakın, Meysu meyve suları firması ‘helal’ damgalı meyve suyunu piyasa sürüyor. ‘Helal’ damgasının etrafında dört mezhebi yazıyor: Maliki, Şafi, Hanefi, Hanbeli.
“Aleviler, Hristiyanlar Meysu içmesin mi? Mezhepçiliği meyve suları kutularına yazacak kadar ayrıştırıcı olan bir iklimi devletin farklı versiyonlarla devamcısı olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) yönetimi üretiyor.”
Valilik, etkinliği yasağı getirdi
Kahramanmaraş Valiliği, koronavirüs salgınını gerekçe göstererek kentte yapılacak toplantı ve gösterileri yasakladı.15 Aralık’ta başlayan yasak, 28 Aralık’ta sona erecek.