Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Kürt halkını yönetime taşımak istiyoruz

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ,Mardin’de ziyaretlerini sürdürüyor. Sancar, burada yaptığı açıklamada  ‘Kendi kimliğiyle, tercihleriyle Kürt halkını yönetime taşımak istiyoruz’ dedi

Türkiye’de son günlerde gizli bir seçim çalışması havasında çalışmaklarını sürdüren muhalefet sokakta halk ile buluşmalarına devam ediyor. Son olarak HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar kendisinin de memleketi olan Mardin’de bir dizi ziyaret geçekleştirdi.

Dün Artuklu ilçesinde tarihi Mardin esnafı tarafından sıcak karşılanan heyet bugün de Mardin’in Kızıltepe ilçesinde bulunan Buğday Pazarı esnafını ziyaret etti. Ziyaret öncesinde konuşan Sancar, hedeflerinden bir tanesinin de Kürt halkının kendi kimliği ile ülke yönetiminde bulunması olarak açıkladı ve ekledi; “Kimse Kürtler adına hareket etmesin. Bizler partiniz olarak, sizler halkımız olarak bizatihi, yönetimi hedefliyoruz.”

Çiftçilerin yaşadığı problemler

Buğday Pazarına gelince konuşulacak ilk meselenin DEDAŞ olduğunu söyleyen Sancar, “Üretimde yaşanan büyük sıkıntıların nedenlerinden biri de elektriktir. Dün bir köye taziyeye giderken tarım arazilerinin önemli bir bölümü boştu. ‘Gönüllü nadas mı var diye sordum?’ ‘Hayır’ dediler. Çiftçinin önemli bir kısmı bu sene ekim yapmamış. Çünkü elektrik parası çok yüksek. Üretim giderlerini karşılamıyor. ‘Elektrik parası o kadar fazla ki o kadar çalışma boşa gidecek ve ürünlerin de geçime bir faydası olmayacak’ dediler. Tarım arazilerinin yüzde 40’ına yakını boş. İlk ekimde bile çok fazla boş tarla var. Bu da durumun vahametini gösteriyor” ifadesinde bulundu.

Mayınlı araziler hala olduğu gibi

Mayınlı arazilerin temizlenmesinin 2022 yılına da yetişmeyeceğine dikkati çeken Sancar, “Hem Kürt sorununda hem de Ortadoğu’da izlenen politikalar nedeniyle  büyük bir potansiyel değerlendirilemiyor. Kastettiğim mayınlı arazilerdir. 510 kilometrelik bir alan 350 metre genişliğinde. Yıllardır mayından temizlenecek deniliyor. Uluslararası OTTAWA Sözleşmesi, mayınların temizlenmesine ilişkin bir sözleşmedir, Türkiye de imza attı ve taraf oldu. 2014 yılına kadar mayınların temizlenmesi gerekiyordu ama yetişemedi. Mayınların temizlenmesinin 8 yıl daha süreceği söylendi. 2022 yılında bu süre de dolacak ama bu uluslararası sözleşmeyi uygulamak ve izlemekle yetkili kuruluşun açıklamalarından anlaşıldığı kadarıyla 2022’de de bu mümkün olmayacak” ifadelerini kullandı.

Ekonomik kriz

Bölgedeki ekonomik çöküşün kader değil, siyasal ve ekonomik tercihlerin bir sonucu olduğuna işaret eden Sancar şöyle devam etti: “Eğer Türkiye’de bu iktidar Suriye Kürtlerine, Suriye’deki Kürtlerin hak mücadelesine düşmanca yaklaşmasaydı, orayı etnik bir tehlike olarak algılamasaydı ve sunmasaydı şimdiye kadar sınırın iki yakası arasında çok daha iyi işler yapılmış olurdu. Hem siyasi anlamda hem de ekonomik anlamda. Zaten Suriye iç savaşı başladığından beri ticaret durdu. Nakliyecilik de büyük bir sorun yaşıyor. Çünkü Mardin bölgesinde tarımdan sonra en büyük sektör nakliyecilik. Son 7-8 yıldır bölgede yaşanan ekonomik çöküş gerçekten dramatik. Ve bu bir kader değil, bir mecburiyet değil. Bu tamamen siyasal ve ekonomik tercihlerin bir sonucudur.”

HDP güçlü olursa çözümde etkili olur

“HDP ne kadar güçlü olursa sorunların çözümünde o kadar etkili olur” diyen Sancar, “Bu sorunların çözülmesi için gerçekten bir güç olmamız gerekiyor. Mardin halkının HDP’ye, bizlere desteği büyüktür. Her zaman bunu büyük şükranla dile getiriyoruz. Sorunlarımızı ancak içimizden çıkanlarla çözebiliriz. Bu konuda eksiklerimiz ve yetersizliklerimiz varsa eleştirilerinize ve uyarılarınıza açığız. Sizin partiniz, çocuklarınızın ve kardeşlerinizin partisi HDP. Bu parti ne kadar güçlü olursa, sorunların çözümünde de o kadar etkili olur” diye konuştu.

Kürt halkını yönetime taşımak istiyoruz

Hedeflerinin Kürt halkını kendi kimliğiyle yönetime taşımak olduğunun altını çizen Sancar şunları kaydetti: “Elbette iktidara ‘çözüm üretin’ diye sesleneceğiz. Muhalefet partisi olarak elbette Meclis’te ve başka alanlarda sorunları dile getireceğiz ve baskı kurmaya çalışacağız. Ama bunlarla sorunları çözmek konusunda mesafe almamız zor oluyor. Hedefimiz sizlerle birlikte bu ülkenin yönetiminde yer almak. Biz halkımızı Türkiye’de yönetime taşımak istiyoruz. Kendi kimliğiyle, tercihleriyle Kürt halkını yönetime taşımak istiyoruz. Kimse Kürtler adına hareket etmesin. Bizler partiniz olarak, sizler halkımız olarak bizatihi, yönetimi hedefliyoruz.”

Kürtleri özne olarak kabul etmeyen hiçbir girişimin herhangi bir sorunu çözemeyeceğine de değinen Sancar sözlerini şöyle sürdürdü: “Yerel yönetimlerde bile buna imkan tanımayan çok gaddar bir zihniyet var. Ama bunun ötesine biz de gözümüzü diktik, hedefimizi bunun daha ötesine koyduk. Diyoruz ki biz HDP olarak Kürtlerin, Türkiye yönetiminde doğrudan kendileri olarak yer almalarını sağlayacağız. Kürtleri özne olarak kabul etmeyen hiçbir girişim herhangi bir sorunu çözemez. Kalıcı bir şekilde çözüm üretmek için Kürtlerin bir özne olarak kabul edilmesi, temsilcilerinin de eşit aktör olarak görülmesi gerekir. Bunu başarırsak sorunlarımızı da hep birlikte daha kolay ve hızlı çözebileceğimize inanıyoruz.”

Exit mobile version