Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, koronavirüs salgınına karşı alınan tedbirlere riayet edilmesi halinde grafiğin yeniden aşağı çekileceğini, aksi takdirde ilave tedbirler almak zorunda kalabileceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Isparta, Burdur, Gümüşhane, Kastamonu ve Sinop 7. Olağan İl Kongrelerine Vahdettin Köşkü’nden canlı bağlantıyla katıldı.
“Hiç kimsenin şahsi ifadeleri, Cumhurbaşkanı ile hükümetimizle partimizle ilişkili hale getirilemez.” diyen Erdoğan yeni bir ‘fitne ateşinin’ yakılmak istendiğini söyledi. Erdoğan ayrıca, “Terör örgütleri ile el ele, kol kola, omuz omuza Ankara’dan İstanbul’a yürüyenlerle biz birlikte olamayız. Yasin Börü’lerimizin ölümüne neden olanlar, Kobani katliamının failleri, Tayyip Erdoğan ve dava arkadaşları tarafından asla savunulamaz. Bizim ne dediğimiz, nerede durduğumuz, nereye gittiğimiz bellidir ve istikametimizde en küçük bir değişiklik yoktur. Gezi olaylarının finansörü olanlarla, Kavala’larla hiçbir zaman bir arada olamayız. Son günlerde bizimle asla ilgisi olmayan, kimi bireysel açıklamalar ile reform gündemimize yaptığımız vurgular bahane edilerek yeni bir fitne ateşi yakılmaya çalışıldığını görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeleri Bülent Arınç bir televizyon kanalında yaptığı konuşmada Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın yargılanmalarıyla ilgili eleştirilerde bulunmuştu.
Erdoğan, geçtiğimiz 18 yılda ülkeye demokraside ve ekonomide kazandırdıkları avantajları yeni dönemde hedeflere ulaşmanın itici gücü olarak kullanacaklarını vurgulayarak, salgın döneminde sadece sağlık alanında yeni hastaneleriyle, donanımlarıyla, personeliyle kurulan güçlü altyapının ne derece hayati önemi olduğunun görüldüğünü anlattı.
Aynı şekilde eğitimden ulaşıma, enerjiden sanayiye kadar her alanda benzer yatırımlarda ülkeyi bugünler için hazırladıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bir süredir ardı ardına yaşadığımız saldırılar ve karşılaştığımız tuzaklar tıpkı bir asır önce yapılmaya çalışıldığı kadar bizi Anadolu bozkırlarına hapsetme amacı taşıyordu. Milletimizle birlikte İstiklal Harbinden sonraki en büyük mücadelemizi vererek bu kirli senaryoyu yırtıp çöpe attık. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize daha sıkı sarıldık. Vatanımıza, ezanımıza, bayrağımıza daha sıkı sarıldık. Medeniyetimize, tarihimize, kültürümüze, uzunca bir süre bize unutturulmaya çalışılan haklarımıza daha sıkı sarıldık. Kendi vatandaşlarımızla birlikte kalbini ve gözünü bize yöneltmiş tüm dostlarımızın dualarıyla engelleri aşa aşa bugünlere geldik.”
“Saldırıların hep üzerine gittik”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin kendi iradesini siyasetine, diplomasisine, sahaya yansıttıkça rahatsızlıkların ve tepkilerin dozunun elbette arttığını belirterek, şöyle konuştu:
“Ülkemizi eskiden yaptıkları gibi içerideki maşalarını ve dışarıdaki mekanizmalarını kullanarak sinsi oyunlarla ve tuzakla tehditle, tecritle teslim alabileceklerini sananların heveslerini hep kursaklarında bıraktık. Bize yapılan saldırılara, savunmada kalarak cevap vermek yerine üzerine üzerine gittik. Sokakları karıştırmaya çalıştılar, ihanetlerini ortaya serdik. Önce emniyet ve yargı, ardından ordu içindeki FETÖ’cüleri kullanarak darbe yapmaya kalktılar. Demokrasiye, milli iradeye ve hukuka daha güçlü şekilde sarıldık. Terör örgütleriyle mahallelerimizi çukurlarla bölmeyi, sınırlarımızı taciz etmeyi denediler. Başlarını ezdik. Siyaseti etkisiz hale getirerek, vesayeti diriltme hesabına girdiler. Cumhur İttifakı’yla yönetim sistemimizde tarihi bir değişim gerçekleştirdik. Irak’ta ve Suriye’de bölgemizin ve medeniyetimizin kalbine bir hançer gibi saplanacak oluşumlar kurmaya kalktılar, önüne geçtik. Ekonomimizi yıkmayı denediler. Yapısal reformlarımızı yeni bir anlayışla hızlandırarak bu saldırıyı da engelleyecek adımları attık. Gelişmiş ülkelerin dahi önüne geçemediği salgın dalgasının altında kalmamızı umdular, tam tersine kendimizle birlikte tüm dostlarımıza el uzattığımız bir mücadele iklimi tesis ettik.”