AKP iktidarı tarafından 15 Temmuz’dan sonra başlatılan cadı avı nedeniyle yaklaşık 4 yıldır işsizliğe ve açlığa mahkûm edilen KHK’lı öğretmenler, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’ne özel imza kampanyası düzenledi.
Masumiyet karinesi, suçun şahsiliği gibi evrensel hukuk kuralları hiçe sayılarak sosyal ölüme terk edilen on binlerce öğretmen, adaletin tecellisi bir imza kampanyası başlattı.
Kampanyada yapılan çağrı “OHAL Ve KHK Mağduru Öğretmenlerden İmza Kampanyası İçin Çağrı” başlığı ile kamuoyunda yer aldı.
İşte o çağrı:
‘‘OHAL ve KHK mağduru öğretmenler tüm hak kayıpları telafi edilerek hemen görevlerine iade edilmelidir, çalışma lisansı iptal edilen öğretmenlerin lisansı geri verilmelidir.
ÖĞRETMENLERİN YERİ OKULDUR, ÖĞRENCİLERİNİN YANIDIR
AKP iktidarı, Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile “masumiyet karinesi”, “suç ve cezada kanunilik”, “lekelenmeme hakkı” ve “suçun şahsiliği” gibi hukukun evrensel kaidelerini hiçe saydı.
150 bine yakın kişi hiçbir gerekçe gösterilmeksizin memuriyetten ihraç edildi. KHK mağdurları arasında yaklaşık 55 bin öğretmen 4 yıldır mesleklerini ifa edemiyor.
Eğitim hakkının da ihlal edilmesine yol açan bu adaletsizliğe bir an önce son verilmeli.
Geç gelen adalet adalet değildir. Adaletin tecelli etmesi için yeni bir imza kampanyası başlattık. Sizlerden imza vererek, yakın çevrenizle paylaşarak kampanyamıza destek olmanızı bekliyoruz.
35 BİN ÖĞRETMEN KHK İLE İHRAÇ EDİLDİ 20 BİN ÖĞRETMENİN LİSANSI İPTAL EDİLDİ
15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü sonrası Millî Eğitim Bakanlığı’nda görev yapan yaklaşık 35 bin öğretmen KHK’lar ile masumiyet karinesi ihlal edilerek mesleğinden atıldı. Özel eğitim kurumlarında vazife yapan 20 bin öğretmenin de lisansı iptal edildi.
55 bin öğretmenin kamuda ve özel sektörde öğretmen olarak çalışması keyfi bir şekilde yasaklandı.
Oysa bu öğretmenlerden hiçbirinin darbe ile ilişkisi bulunamadı. Buna rağmen AKP iktidarı kendine muhalif olarak gördüğü bu öğretmenlerin Anayasa ile teminat altında bulunan sözleşme ve çalışma hürriyetlerini ayaklar altına aldı.
Mesleğinden ve çok sevdiği öğrencilerinden mahrum bırakılan her bir öğretmen Türkiye için kaybedilen çok önemli bir değerdir. Bu değer AKP’nin keyfi kararları ile yok edilmeye çalışılmaktadır.
Diğer yandan ciddi dramlar yaşanmaktadır. Hak ihlalleri ve mağduriyetler had safhada devam etmektedir.
Yıllarca eğitimini aldıkları ve icra ettikleri öğretmenlik mesleğini yapmasına izin verilmeyen eğitimciler, pasaport iptali, banka hesaplarına bloke konulması, tapuda alım-satım yapamamak, banka kredisi kullanamamak ve banka kredi kartlarının iptali gibi hukuki olmayan uygulamalarla karşı karşıya kalmaktalar.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) için utanç vesikası olan SGK hizmet döküm belgelerinde “KHK ile Kamu Görevinden Çıkarıldı” şeklinde fişlenen öğretmenler, iş için müracaat ettikleri farklı sektörde işyerlerinden ret cevabı ile yine hayal kırıklığı yaşıyorlar.
KHK mağduru 55 bin öğretmenin herhangi bir işte çalışma hakkı da elinden alınmıştır. Beslenme, barınma gibi en temel insani ihtiyaçlarını temin edememe tehlikesiyle karşı karşıya kalan öğretmenler sivil ölüme terk edildi.
KEYFİ KARARLARLA MESLEKLERİNDEN MAHRUM BIRAKILAN HAYATLARI ALTÜST OLDU
Hiçbir tecrübeleri olmaksızın inşaat işlerinde çalışmak mecburiyetinde kalan ve maalesef iş cinayetlerinde hayatını kaybeden öğretmenler KHK’ların bir başka karanlık yönüdür.
Keyfi kararlarla mesleklerinden mahrum bırakılan bu öğretmenlerin yeniden öğretmenlik yapmaları, hatta başka işlere girmeleri dahi engellendiği için hayatları altüst olmuştur.
İntihar eden, inşaatlarda kayıt dışı çalışırken ölen, psikolojik problemler yaşayan, evlilikleri biten, uğradığı zulümden kaçmaya çalışırken Meriç Nehri’nde, Ege Denizi’nde boğulan onlarca öğretmenin acısı hâlâ yüreğimizde.
Biz diyoruz ki öğretmenlerin yeri okullardır, sınıflardır, öğrencilerinin yanıdır. KHK mağduru öğretmenlere bu fırsatın verilmesi gerekmektedir. Biz Anayasa’nın, Evrensel Hukuk ilkelerinin uygulanmasını ve öğretmenlerimize haklarının verilmesini istiyoruz.
Öğretmenlerimiz, yaşadıkları tüm hak kayıpları telafi edilerek hemen okullarına, öğrencilerinin başına dönmelidir. Bu bizim en önemli ve öncelikli talebimizdir.
HUKUKSUZLUK ARTIK SON BULSUN!
KHK ile ihraç edildikleri sırada var olan tüm haklarıyla birlikte işlerine geri iade edilmelerini, bu süreçte hem maddi hem de manevi kısaca telafisi mümkün olmasa da yaşanan tüm kayıplarının asgari de olsa karşılanmasını; iade-i itibarlarını geri vererek bu hukuksuzluğun sorumlulukların adalet karşısına çıkıp hesap vermelerini istiyoruz.
55 bin KHK mağduru öğretmenin bu haklı taleplerinin karşılanması için imza kampanyası başlattık. Söz konusu öğretmenlerin, bir an önce yaşadıkları tüm hak kayıpları telafi edilerek işlerine dönmelerini ve kapatılan eğitim kurumlarında çalışıyor olmaları nedeniyle lisansları iptal edilen öğretmenlerin çalışma lisansları geri verilerek özel sektörde çalışmasına izin verilmesini istiyoruz. En temel haklardan olan “çalışma hürriyetinin”, “teşebbüs hürriyetinin” sağlanmasını istiyoruz.
Hukuksuzluk artık son bulsun!
İmza kampanyamıza katılın, paylaşın bize destek olun.
Sizlerden atacağınızı imzalarla bu hukuksuzluğa “dur” demenizi ve ÇOK ŞEY BORÇLU OLDUĞUMUZ ÖĞRETMENLERİMİZE destek vermenizi istiyoruz.
Verdiğiniz destek ve imzalarınızdan dolayı şimdiden teşekkür ediyoruz.
Saygılarımızla…’’