Nijerya Emniyet Genel müdürü Mohammed Adamu, ülkede günlerdir süren protestolar, şiddet eylemleri ve yağmalar nedeniyle tüm polis güçlerinin devreye sokulduğunu açıkladı.
Adamu, polis şiddetine karşı başlayan protestoların suç örgütleri tarafından kullanıldığını söyledi.
Amadu’nun dün “şiddet, cinayet, yağma ve haneye tecavüz suçlarını engellemek için” polise emir vermesine rağmen bugün ülkede yeni bir yağma dalgası yaşandığına dair haberler geliyor.
7 Ekim’de başlayan protestolarda ana talep polis şiddetinin sonlanması ve polis teşkilatı içinde faaliyet gösteren Özel Hırsızlık Karşıtı Birim’in dağıtılmasıydı.
Özellikle gençlerin katıldığı protestoların ardından Devlet Başkanı Muhammadu Buhari bu polis birimini lağvetti.
Söz konusu birim işkence, taciz, haraç ve yargısız infazla suçlanıyordu.
Fakat protestolar bu karara rağmen sonlanmadı ve Nijerya’nın yönetimine dair reform çağrısı talepleriyle güçlendi.
Salı günü ülkenin en büyük kenti Lagos’ta silahsız protestocuların öldürülmesi sonrası protestolar daha da büyüdü.
Uluslararası Af Örgütü güvenlik güçlerinin en az 12 kişiyi öldürdüğünü açıkladı.
Nijerya ordusu ise bu sürece dahil olmadıklarını duyurdu.
Lagos’ta son günlerde çok sayıda dükkan, alışveriş merkezi, depo ve mülk yağmalandı.
Ülkenin önde gelen siyasetçilerinin işyerleri de yağmalanan yerler arasında.
Bazı binalar ateşe verilirken cezaevlerine yönelik de saldırılar düzenlendi.
Bugün ülkenin orta kısımlarında yer alan Jos kentinin yanı sıra Adamawa ve Taraba eyaletlerinde de hükümete ait depoların yağmalandığı, halkın gıda ve tarım ürünlerini çaldığına dair haberler yayınlandı.
Cumartesi de başka kentlerden benzer yağma haberleri gelmişti.
Depolarda koronavirüs nedeniyle uygulanan sokağa çıkma kısıtlamalarında dağıtılan gıda ürünlerinin bulunduğu belirtiliyor.
Devlet Başkanı Buhari, protestolar başladığından beri ülke genelindeki şiddet olaylarında en az 69 kişinin hayatını kaybettiğini, bunlar arasında polisler ve devlet yetkilileri de bulunduğunu açıkladı.
Lagos’taki protestoları örgütleyen en büyük gruplardan biri Cuma günü, insanlara sokağa çıkmama çağrısında bulundu.
Feminist Koalisyon da bazı eyaletlerde getirilen sokağa çıkma yasaklarına uymaları çağrısında bulundu ve artık bu protestolar için bağış kabul etmeyeceklerini duyurdu.