Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

İşkenceden sorumlu devlet görevlileri için delil avı başladı

Tutuklu Avukatlar İnisiyatifi, kötü muamele ve işkenceye maruz bırakılan Türk avukatlar için harekete geçti. Türkiye’de iktidarın hedefi olan yüzlerce isim adına delil toplayan inisiyatif, faillerin Birleşik Krallık tarafından yargılanmaları için hazırlık yapıyor.İnsan hakları örgütü Tutuklu Avukatlar İnisiyatifi (The Arrested Lawyers Initiative – ALI) sorumluları, Türk hapishanelerinde tutuklu bulunan hakim ve avukatların uğradıkları işkence ve kötü muameleler hakkında delil topluyor. İngiliz The Guardian’dan Owen Bowcott’un haberine göre inisiyatif, 15 Temmuz 2016’dan bugüne kadar hükumetin talimatları doğrultusunda hareket etmeyen neredeyse bütün baro başkanlarının cezai soruşturmaların bir parçası olan uydurma suçlamalar nedeniyle yakalandıklarını ve tutuklandıklarını belirtiyor.

2 BİN 278 YIL HAPİS CEZASI

ALI’a göre en az bin 500 avukat hakkında iddianame düzenlendi. 600 avukat halen yargılanmayı bekliyor. 441 avukat ise toplam 2 bin 278 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

İnisiyatif, tutuklananlardan pek çoğunun işkence, hücre hapsi, sağlık hizmetlerinin ve avukata erişimlerin engellenmesi muamelelerine maruz kaldığını vurguluyor. Bunlardan bir kısmının da tutukluluk sırasında hayatlarını kaybettiklerine dikkat çekiyor.

İki İngiliz avukat, Kevin Dent QC ve Michael Polak, bu yıl yürürlüğe giren Birleşik Krallık Küresel Haklar Yaptırımları’nda yer alan yeni yetkilerin kullanımını sağlayacağını belirterek İngiliz Dışişleri Bakanlığına verilmek üzere bir başvuru hazırlıyor.

Sözü edilen tedbirler kendi vatandaşlarına karşı işlenmiş olsa bile, Birleşik Krallık sınırları dışında ciddi insan hakları ihlalleri işleyen kişilerin cezalandırılmalarını öngörüyor.

RUS AVUKAT SERGEI MAGNİTSKY

Küresel İnsan Hakları Yaptırımları Kanunu 2020 (Global Human Rights Sanctions Regulations 2020) altında yapılan düzenleme ABD’nin Magnitsky Kanunu’nu örnek alıyor. Adı geçen yasal düzenleme, ABD yetkililerine bir yolsuzluğu ortaya çıkardıktan sonra 2009 yılında bir Moskova hapishanesinde dövülerek öldürülen Rus avukat Sergei Magnitsky’nin ölümünden sorumlu oldukları iddia edilen Rus devlet görevlileri hakkında cezalandırıcı yaptırımlar uygulamalarının yolunu açtı.

Geçen temmuzda, Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Dominic Raab, ‘en bilindik insan hakları ihlal ve suistimallerinde’ dahli bulunan 49 kişi ve kuruluş hakkında ilk “Magnitsky tipi” yaptırımların uygulandığını duyurdu.

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükûmetinin 15 Temmuz’un ardından toplu tutuklama dalgalarını başlatmasından beri Türkiye’deki şartlar yaygın biçimde kınanıyor. ALI’ın özellikle altını çizdiği bir olayda iddialara göre Türk avukat Erdem Semih Yıldız’a Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde işkence edildi.

Tutuklu bulunanlar arasında Amnesty International Turkiye’nin direktörü İdil Eser ve yazar Ahmet Altan da bulunuyor. İnsan hakları avukatı Ebru Timtik, adil yargılamadan yoksun bırakılmasını protesto etmek için başlattığı açlık grevi sonucunda Ağustos ayında hayatını kaybetti.ONLARA BORCUMUZ VAR!

Türkiye’de yaşananlarla ilgili endişelerini belirtenler arasında tecrübeli İngiliz avukatlar da bulunuyor. İngiltere ve Galler’de faaliyet gösteren avukatları temsil eden İngiliz Barosu’nun (The Law Society) Başkanı David Green, şunları dile getiriyor:

“Türkiye’de sadece işlerini yaptıkları için binlerce avukatın adli kovuşturma tehdidiyle karşı karşıya bulunmaları rezil bir durum. Risk ve tehlikeyle yüz yüze olup işlerini yapmaya devam eden insanlara hayranlık duymalıyız. Onlar için ses çıkarma borcumuz var.”

Londra’daki Gresham Koleji’nde bu hafta yaptığı bir konuşmada Prof. Thomas Grant QC, Türkiye’deki avukatların sadece temsil ettikleri kişiler nedeniyle hedef olduklarını belirtti. Terör ile ilgili suçlar nedeniyle kovuşturmaya uğrayan kişileri temsil eden avukatların kendilerinin terör örgütüne yardımdan gözaltına alındıklarını söyledi.

HANGİ ŞARTLARDA CEZA ALIYORLAR?

İngiliz mahkemeleri, iade taleplerinin siyasi saiklerle yapıldıklarına inandıkları durumlarda veya hapishanelerin kalabalık oldukları ve güvenli olmadıkları gerekçeleriyle sanıkları Türkiye’ye iade etmeyi reddediyor. Küresel İnsan Hakları Yaptırımları Kanunu’na göre, yabancı bir devletin görevlilerinin fiilleri eğer kişilerin öldürülmeleri, işkence, zalimane insanlık dışı veya onur kırıcı muameleye maruz bırakılmaları veya onları kölelik ve zorla çalıştırmaya zorlama niteliğinde ise bu kişiler yaptırımla cezalandırılabiliyor.

Bir Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı sözcüsü de yaşananlarla ilgili şunları vurguluyor:

“Türk hükûmetinin 2016 darbe teşebbüsünün faillerine karşı yargısal adımlar atmak hakki ancak alınan tedbirlerin Türkiye’nin uluslararası insan hakları yükümlülükleriyle orantılı ve uyumlu olması gerekiyor. Biz insan hakları ile ilgili endişelerimizi mutat olarak Türk makamlarına belirtiyoruz ve Dışişleri bakanı Temmuz ayında Türk meslektaşı ile yaptığı bir toplantıda aynısını yaptı.”

Exit mobile version