HABER İNCELEME | İLKER DOĞAN
Balkanlar üzerinden Avrupa’ya geçmeye çalışan mülteciler yine saldırıya uğradı. Hırvat polisi, onlarca göçmeni işkenceden geçirdi. İnternete düşen fotoğraflar göçmenlere yönelik kötü muamelelerin boyutlarını da gözler önüne seriyor. Kiminin burnu kırılmış, kimisinin eli. Ayaklarının altı kızgın demirle yakılanlar bile var.
Benzer şekilde Meriç nehri üzerinden Yunanistan’a geçmek isteyen Faslı bir göçmen de geçtiğimiz günlerde Yunan polisinin köpekli saldırısına uğramıştı. Suudi Arabistan’da ise yüzlerce Afrikalı göçmen ‘salgınla mücadele’ bahanesiyle aylardır zincirlere bağlı olarak tutuluyor. Oradan da kötü muamele ve işkence haberleri geliyor.
Mülteci ve göçmenlere yönelik işkenceler fotoğraflarla belgeleniyor ancak AB bu konuda sessiz. Bu sessizlik işkencecileri daha da cesaretlendiriyor. Uluslararası Af Örgütü, 3 ay önce özellikle Hırvatistan polisinin göçmenlere yönelik kötü muamelesini raporlaştırmıştı. Ancak bugüne kadar işkenceyi önleme adına somut bir adım atılmadı. ‘Daha iyi ve özgür bir hayat’ için yola çıkan mülteciler/göçmenler Akdeniz ya da Ege’nin sularında can vermezse, Hırvat, Arnavut, Bosna Hersek ya da Yunan polisinin işkencesiyle sakat kalıyor.
Geçtiğimiz haftasonu sosyal medyaya düşen fotoğraflar, mülteci ve göçmenlerin yaşadığı sıkıntıları da gözler önüne serdi. Fotoğraflarda yer alan göçmenlerden birinin burnu kırılmış, diğerinin kaşının üzeri darbeye bağlı olarak derin bir şekilde yarılmış, bir başkasının kolu kırılmıştı. Vücudunda morarmadık yer kalmayan bir başka göçmen daha vardı fotoğraflarda.
Söz konusu insanlar ‘daha özgür ve daha iyi bir hayat’ umuduyla Balkanlar üzerinden Avrupa’ya geçmek istiyordu. Afganlar, Pakistanlılar, Mısırlılar, iç savaştan kaçan Suriyeliler, Libyalılar… Ancak Hırvat, Arnavut, Bosna Hersek ya da Yunan polisinin işkencesiyle hastanelik oluyorlar. Birleşmiş Milletler’in açıkladığı son rapora göre, 2018 ve 2019’da Akdeniz’e güzergâhında en az 1,750 kişi öldü. Ancak ülkelerindeki iç savaştan, şiddetten ve zulümden kaçan insanların ölümleri dünyanın kalan kısmının çok da umurunda olmuyor.
İŞKENCE BELGELENDİ
Geçtiğimiz aylarda Hırvat güvenlik güçleri yine göçmenlere işkence iddialarıyla gündeme gelmiş, Uluslararası Af Örgütü tarafından yapılan açıklamada insanlık dışı uygulamaya son verilmesi istenmişti. Hırvatistan’da polisin düzensiz göçmenlere uyguladığı sistematik şiddet ve işkenceler, Danimarka Mülteci Konseyi (DRC) tarafından da raporlanarak belgelendi.
DRC temsilcileri, 12-16 Ekim’de onlarca göçmenin Hırvat polisi tarafından maruz kaldığı insanlık dışı saldırıları belgeleyerek bu saldırılar hakkında soruşturma başlatılması için AB’ye çağrıda bulundu. Rapora göre görüşme yapılan göçmenlerin vücutlarında kesikler ve darpa bağlı morluklar vardı. Vücutlardaki kırbaç izi bile kayıtlara geçti.
İKİ İHTİMAL: YA ÖLÜM, YA İŞKENCE
Mısır, Suriye, Libya, Afganistan, Pakistan gibi ülkelerden gelen mülteciler için Akdeniz bir kaçış rotası. Akdeniz’i ölmeden geçebilirlerse Avrupa’ya geçmek için Yunanistan, Arnavutluk, Bosna Hersek ve Hırvatistan’ın kapısına dayanıyorlar. Ancak asıl sorun da burada başlıyor. Ülkelerinden bir şekilde kaçmayı başaran insanlar bu kez sınırda insanlık dışı muameleye tabi tutuluyor. Arnavutluk, Bosna Herkes ve Yunanistan’ın güvenlik güçleri de Hırvat polisini aratmıyor!
Yunan güvenlik birimleri tarafından darp edilen, işkence sonrası ellerinden her şeyi alındıktan sonra yeniden sınıra bıkarılan göçmenlere ait fotoğraflar her geçen gün daha da artıyor. Daha geçtiğimiz hafta Faslı bir göçmen, Yunan polislerinin köpekli saldırısı sonrası ağır yaralanmıştı.
ÇETELER VE MAFYA SINIRDA HÜKÜM SÜRÜYOR
Mülteci ya da göçmenlerin tek sorunu ‘resmi’ işkenceciler de değil. Fırsattan istifade sınırdaki çaresizlikten faydalanmak isteyen çeteler de türedi. Vatanlarını terk edip başka bir ülkeye gitmek için yola çıkanlar, çetelerin eline düşüyor.
Geçtiğimiz hafta Yunanistan’a geçmek için Edirne’ye gelen Afrikalı göçmen grup, sınır bölgesinde fidye karşılığı rehin alındı. Rehin tutulan göçmenlerden beşi, ailelerinin 4 bin dolar fidye ödemesi karşılığında serbest bırakıldı. Çetenin elinde hala rehine olduğu belirtiliyor. Çetelerin, İstanbul’dan veya başka bir noktadan gelen kişiler olduğu iddiası var.
AB’NİN SUSKUNLUĞU, İŞKENCEYİ TEŞVİK EDİYOR
Uluslararası Af Örgütü Avrupa Direktör Yardımcısı Massimo Moratti, Hırvatistan’daki durumla ilgili geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği’nin (AB) daha fazla sessiz kalamayacağını belirtmişti. İşkenceye karşı sessiz kalmanın, failleri daha da cesaretlendirdiğini anlatan Moratti, “AB, Hırvatistan polisinin sınır bölgesinde uyguladığı şiddeti ve ihlalleri kasten görmezden gelmeye devam edemez. AB’nin suskunluğu, sorumluların bu ihlalleri hiçbir şekilde ceza almadan sürdürebilmesine izin veriyor, hatta bunu teşvik ediyor,” ifadelerini kullanmıştı.
GÖÇMEN SAYISI 272 MİLYONA ULAŞTI
Artan eşitsizlik, işkence, zulüm ve kötü hayat şartlarına bağlı olarak göç ve ona bağlı problemler her geçen yıl artıyor. Çoğunlukla ekonomik sebeplerden kaynaklanan ve etkisi her geçen yıl artarak devam eden göç sorunu, 2019 yılında en yüksek seviyesine ulaştı. Uluslararası Göç Örgütü’nün (IOM) 2020 Dünya Göç Raporu’nu analiz eden B2Press Online PR Ajansı’na göre dünya genelindeki göçmen sayısı 272 milyona yükselerek dünya nüfusunun yüzde 3,5’ine ulaştı.
ÖLÜMLER KİMSENİN UMURUNDA DEĞİL
B2Press’in incelediği verilere göre, son 22 yılda dünya genelinde en çok göç veren ülke 17,5 milyon ile Hindistan. Hindistan’ı 11,8 milyon ile Meksika ve 10,7 milyon ile Çin takip ediyor. Göçmenlerin en çok tercih ettiği ülke ise Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olmaya devam ediyor. BM Göç Örgütü’nün 20 Haziran Dünya Mülteci Günü dolayısıyla açıkladığı Küresel Eğilimler Raporu’na göre ise 2019 yılı sonu itibarıyla dünyada 79,5 milyon kişi zorla yerinden edildi.