Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Babacan: ‘Yüksek mahkeme mensuplarını vesayet rejiminin yargıçlarına benzetmeye çalışıyorlar’

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin ilk olağan il kongresi için Çorum’daydı. Anitta Otel’de yapılan kongrede konuşan Babacan, ekonomiden Ermenistan-Azerbaycan çatışmasına, Covid-19 salgını yönetiminden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan arasındaki tartışmaya kadar pek çok konuya değindi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan arasındaki tartışmayı, “Hükümetin güvenlik konusundaki acziyetinin itirafı” olarak değerlendiren Babacan, Soylu’nun AYM Başkanı Arslan’a sarf ettiği sözleri ‘utanç verici’ olarak yorumladı.

Babacan, devamında şöyle konuştu:

“Anayasa Mahkemesi’ni hedef alanların bir kısmı, askeri vesayet günlerinde partileri kapatılmış, inanç özgürlükleri ayaklar altına alınmış insanlar. Bugün, ne yazık ki, Yüksek Mahkeme mensuplarını vesayet rejiminin yargıçlarına benzetmeye çalışıyorlar.

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru sayesinde hak ihlallerini kısmen telafi etme imkanını getirmiştik. Fakat şimdi, ne zaman özgürlükçü, demokrat, adil, hakka uygun bir karar verilse karşı çıkıyorlar. Çünkü adalete inanmıyorlar.”

Ekonomideki kur krizinin hükümetin yaptığı yanlışlar yüzünden yükseldiğini ifade eden Babacan, “Yalanlarla, çarpıtmalarla kandırmaya çalışsalar da biz bunları görüyoruz, halk görüyor. Halkı cahil, anlamaz sanıyorlar. Artık yeter. Biz bu yanlışların bedelini ödemek istemiyoruz. Kur sizi ilgilendirmiyorsa niçin akaryakıta, elektriğe zam yapıyorsunuz? Bunların maliyetinin direkt döviz kuruna bağlı olduğunu bu halk bilmiyor mu?” dedi.

Kendisi de geçtiğimiz günlerde Covid-19’a yakalanarak tedavi gören Babacan, iktidarın salgın yönetimine dair şunları söyledi:

“Koronavirüs tablolarının gerçeği yansıtmadığını açıkladılar. TTB aylardır verilerin gerçek olmadığını söylediği için hain ilan edildi. Bu halkın canının hiç mi kıymeti yok? Mesele ülkenin çıkarlarıysa, en önemli milli çıkarımız halkımızın sağlığıdır.

İktidar, konu sağlık ve eğitime gelince para bulamıyor. İlaç ve tıbbi malzeme tedarik eden firmalara borçlarını ödeyemiyor. Çünkü devletin bütçesi iflas noktasında. Ama bu durumda bile Kanal İstanbul için ihale yapmayı ihmal etmiyorlar.

Ne uzaktan ne de yakından eğitimi becerebiliyorlar. Sınavlara girecek öğrencilerimiz sınav müfredatını bilmiyor. Ailelerin en büyük yatırımı mala mülke değil, çocuklarınadır. DEVA Partisi’nin amacı, Türkiye’ye kaderinin bu olmadığını göstermektir.”

Babacan’ın konuşması şu sözlerle son buldu:

“Esnafımız kepenklerini indiriyor. Diğer ülkeler küçük işletmelere hibe verirken bizde hükûmet, küçük kredilerle sorunları erteledi. Üstelik üzerine faiz ekledi. Şatafata yapılan harcamalar devam ederken esnafın kepenklerini kapatması sessizce izlendi.

“Dağlık Karabağ bölgesi Azerbaycan Cumhuriyeti’nin öz toprağıdır. Biz, Ermenistan’ın bu hukuksuz işgali derhal sonlandırması gerektiğini düşünüyoruz ve Azerbaycan’ın uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını sonuna kadar destekliyoruz.”

Haberin kaynağına buradan ulaşabilirsiniz

Exit mobile version