Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Aile, sınav stresi, liyakatsizlik ve gelecek kaygısı

Furkan Celeb’in intiharı ardından  gençlerin içinde bulunduğu durum tekrar gün yüzüne çıktı. Gençler Türkiye’de yaşamaktan mutsuz ve büyük çoğunluğu yurt dışına çıkmak istiyor

Ailesi ile birlikte Kocaeli’nin Darıca ilçesinde yaşayıp, bir kargo şirketinde çalışan 18 yaşındaki Furkan Celep’in yaşamına son vermesi son günlerin en çok konuşulan konularından biri oldu. Furkan sosyal medya hesabından paylaştığı notta kendisini böylesine bir yola iten nedenleri sıralayan Furkan’ın cümleleri, özellikle gençliği kuşatan liyakatsizliğe ve kapitalist sistemin ürettiği politikalara doğrudan bir itiraz niteliği taşıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “İstatistiklerle Gençlik 2019” araştırmasına göre, ülke genelinde 15-24 yaş grubundaki genç sayısı 12 milyon 955 bin 672 kişi. Bu rakam toplam nüfusun yüzde 15,6’sını oluşturuyor. Bunun yüzde 51,3’ü genç erkek, yüzde 48,7’si ise genç kadın nüfus olarak kayıtlara geçti.

Gençler mutsuz!

Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre ise, 18-24 yaş grubundaki genç nüfus içinde kendini mutlu olarak beyan edenlerin oranı yüzde 56,7. TÜİK tarafından açıklanan verilere dair kuşkuların olabildiğince arttığı koşullarda kendisini “mutlu” olarak tanımlayan gençlerin oranı 2016’da yüzde 65.1 iken, 2017’de yüzde 61.3’e, 2018’de ise 55.4’e düştü. 2019’a gelindiğinde mutlu olduğunu ifade eden gençlerin sayısındaki kısmi artışa hangi olumlu gelişmelerin yol açtığı ise bilinmezliğini koruyor.

Gençler gelecek kaygısı yaşıyor

MA’dan Ömer Çelik ve Mehmet Erol sokakta gençlerle konuşarak yaşadıkları sıkıntılarını ve umutlarını sordu.

Yusuf Sağlam 25 yaşında üniversite mezunu bir işsiz.  Sağlam, yaşadığı hayattan mutlu olamadığını söylüyor. Yusuf, “Neden” sorusuna da şu yanıtı veriyor:

“Çünkü yaşam şartları günümüz Türkiye’sinde çok zor. O yüzden mutluyum diyemiyor insan. Mutsuzluğa iten birçok neden var. Kendi ürettiğimiz malzemeleri bile daha fazla para ile alabiliyoruz. Her şeye vergi ödüyoruz. Dışarıya mahkum bir haldeyiz. Çalıştığınız işyerlerinde aldığınız ücrete zam yapılsa da zammın üstüne vergiler artıyor. Devlet 3 veriyorsa 10 alıyor. O yüzden eldeki avuçtaki yetmiyor. Yetmeyince de insan huzur bulamıyor.”

Sorun var

Yaşıtlarının hemen hepsinin benzer şeyler hissettiğini dile getiren Yusuf Sağlam, “Hepimiz üniversite okuduk. Devlet herkesi üniversite okumaya teşvik ediyor. Üniversite okumadan bir yere gelemiyorsun, üniversite okuduğunda da bir yere gelemiyorsun. Çevrenizdekiler, ‘Üniversite okusaydın olurdu’ diyorlar ama ben üniversite okudum da olmadı. 15-16 sene okuduğunda bir yere varamıyorsan, anlamı kalmıyor. Bu kadar sene bir sanayide çalışsan bilirsin ki elinde bir meslek var. İlla okul denilip, boşta kalıyorsan bir sorun var demektir” dedi.

Sınav stresi

MA’nın sorularına yanıt vermeyi kabul eden gençlerden lise son sınıf öğrencisi Güllü Şahin, “Mutlu musun?” sorusuna, üniversite kazanamama korkusu nedeniyle stres yaşadığını ifade ediyor. Üniversite sınavı sonrası, geleceğe dair daha neler düşündüğünü, hissettiğini ve kaygılar duyup durmadığını sorduğumuzda ise, “Geleceğe dair kaygılarım var mı bilmiyorum” diyen Güllü’nün yanı başındaki arkadaşının “sorgulamadım” suflesi ile “Bazen tıkandığımı hissediyorum mutsuzluk sarıyor beni” cümlesi dökülüyor ağzında.

Onun gibi yaşadığı hayattan mutlu olmadığını söyleyen Zeynep Arıcı (18) da nedenini şöyle açıklıyor: “Hayat zor. Bir şeyleri başaramayacağım korkusu var, ailemi kaybedeceğim korkusu var, hep yanımda olmayacaklar. Üniversite sonrası korkutuyor. Okuyayım işim olsun, kimseye muhtaç olmayayım istiyorum.”

Sınav kaygısı

Yaşadıkları sınav stresi ve gelecek kaygısı ile birlikte burada neden böyle oturduklarını Seher Çakmak (17), “Dün deneme sınavına girdik biraz kötü geçti, normalde kütüphanede olmamız gerekirken, şu an burada üzülüyoruz” sözleriyle dile getiriyor.

“Sınav sistemi çok zor, sürekli değişiyor. Sınavı kazanıp kazanamayacağım korkusu yaşıyorum. Kazanmazsam seneye nasıl bir psikoloji ile hazırlanacağımı düşünüyorum. Kazanıp atanamama durumu var. Çevremizde üniversiteyi bitirip açıkla kalanlar çok. Tıp bitirip açıkta kalabiliyorsun. Bazıları ‘Okumak artık boş’ diyor. Bazıları iki-üç üniversite bitiyor ama hala bir şey olamamış. Bunların tümü korkutuyor. Sınavı kazanırsam ancak kendime gelirim diye düşünüyorum” diyen Seher, yaşadıkları ya da karşılaşacakları öteki sorunları ise daha sonraya bıraktıklarını ekliyor.

Kürdüz diye sorun çıkıyor

23 yaşındaki Mahsun Eren ekonomik nedenlerle okulu bırakmak zorunda kalan gençlerden biri. 9 yıldır batı kentlerine gidip inşaatlarda çalışıyor. Mahsun, mecbur kaldığı bu yaşantısına dair duygu ve düşüncelerini şöyle kelimelere döküyor: “Hayatımdan mutlu değilim. Sabahtan akşama kadar inşaatta sürünüyoruz, insan nasıl mutlu alabilir. Memleketimizde iş olmadığı için sürekli gurbette çalışıyoruz. Orada dış görünüşümüzden bile sıkıntı yaşıyoruz, Kürdüz diye sıkıntı yaşıyoruz. Kardeşim üniversite hazırlanıyor, o da inşaata çalışıyor. Kendi memleketimizde bir işimiz olsa sabah gidip akşam evimize gelsek yeter bize.”

Exit mobile version