Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Karaada: Türk-Yunan ilişkilerindeki yeni kırılma noktası

Doğu Akdeniz’deki gerginliğin bir nebze azalmasından sonra Türk-Yunan ilişkilerinin gideceği yönün 24-25 Eylül’de yapılacak Avrupa Birliği (AB) Zirvesi ve sonrasında açıklığa kavuşması beklenirken, Meis’in batısındaki Karaada (Yunanca Ro) kayalığı aniden gündeme taşındı.

Karaada’nın Türk basınına göre “Türkiye’ye”, Yunan basına göre “Yunanistan’a” ait olduğu yönünde iddialar var.

Yunanistan’a göre Karaada (Ro) ve yanıbaşındaki Fener Adası (Strongili) kayalıkları, 1947 Paris Antlaşması uyarınca Yunanistan’a devredilen ada ve kayalıklar listesinde yer alıyor.

Türkiye’de ise bazı resmi ve gayrıresmi çevreler “Karaada” ve “Fener” kayalıklarının 1947 antlaşmasına dahil olmadığı ve bunların bir önceki varisi Osmanlı’ya ait olduğu gerekçesiyle, aidiyeti belli olmayan adacık ve kayalıklar listesinde olması gerektiğini söylüyor. Bazıları ise bu kayalıkların tamamen Türkiye’ye ait olduğu görüşünde.

Kayalığın geçmişi

Tarafların bu taban tabana zıt görüşlerine rağmen, en azından Yunanistan’da bilindiği kadarıyla Karaada (Ro) kayalığı, Meis adasına bağlı irili ufaklı kayalıklardan biri.

Yunanistan’daki kayıtlara göre Ro, 12 adalar kompleksinin bir adacığı, Meis Adası’nın 2,9 mil batısında ve Türk sahillerine 3 mil mesafede bulunuyor. 1476 dönümlük ve 20 metre rakıma sahip bu adacık, Ro adını da orada bulunan Aghios Georgios Kilisesi’nden alıyor.

Yunanistan’da Ro adasını ünlü kılansa, 1927-1940 yılları arasında hayvancılıkla uğraşan eşi Kosta ile birlikte burada yaşayan 1890 doğumlu Despina Ahladioti adlı Meisli bir kadın.

Eşinin 1940’ta vefat etmesinden sonra Meis’e geri dönen Ahladioti, Meis adasından Ro kayalıklarına gidiyor, haftada bir de olsa Yunan bayrağını göndere çekip, gün batımında indiriyordu.

‘Ro’nun hanımefendisi’

Yunan siyaset tarihine “Ro’nun hanımefendisi” (Kyria tis Ro) olarak geçen ve Atina Akademisi tarafından ödüllendirilerek, onuruna pul bastırılan Despina Ahladioti 1982’de vefat ettiğinde vasiyeti gereği Ro adacığına defnedildi ve mezarının üzerine bir de anıt dikildi.

Ahladiotis’in ölümünden sonra da Karaada’ya bir manga asker gönderildi.

O gün bu gün Karaada’da bulunan manga, kayalıklarda Ahladioti’den yadigar kalan alışkanlık gereği, Yunan bayrağını gün doğuşunda göndere çekmek, gün batımında da indirmekle görevli.

Ro adacığı Meis adasıyla o denli özdeştirilmiş ki, Meis adasını ziyaret eden her Yunan siyasetçi, Ro adacığına da giderek oradaki mezara bir çelenk koyuyor.

Aynı, Yunanistan’ın ilk kadın Cumhurbaşkanı Ekaterini Sakellaropoulu’nun Meis’e gerçekleştirdiği son ziyarette yaptığı gibi.

Bu arada, Türkiye’de resmi ağızlardan yapılan açıklamalarda “Sakellaropoulou’nun Meis adasını ziyaret etmesinin tahrik edici bir provokasyon olduğu” yolundaki açıklamalar Atina’da şaşkınlık yarattı. Karaada’ya bir önceki resmi ziyaret ise 2018’de Başbakan Aleksis Tsipras’ın Meis ziyareti süresinde yapılmıştı..

2009’da da haberlere konu oldu

Bu, Karaada’nın ilk gündeme oturması değil.

Karaada 2009 yılında da gündeme tekrar gelmiş adanın “Türkiye’ye ait olduğunu sandıklarını” söyleyen dört Türk gazeteci Yunan sahil güvenliği ekipleri tarafından gözaltına alınmıştı.

Gazeteciler, daha sonra dışişleri bakanlarının araya girmesiyle serbest bırakılmışlardı.

Exit mobile version