Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Erdoğan’dan Doğu Akdeniz’le İlgili Sert Mesajlar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Doğu Akdeniz’de bir adım dahi geri atmayacağını söyledi.

Bugün yapılan kabine toplantısı sonrasında basın açıklaması yapan Cumhurbaşkanı, başta Yunanistan olmak üzere Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin çıkarları aleyhinde tutum alan ülkeleri uyardı.

Erdoğan, ‘‘Yunanistan’ın bölgede böyle bir NAVTEX ilanına hakkı yoktur. Yunanistan’ı Türk donanmasının önüne atanların yarın yaşanacak bir sıkıntıda asla ortada gözükmeyeceklerini bizim kadar Yunanlı komşularımızın da bilmesinde fayda mülahaza ediyorum. Türkiye ne Oruç gemimizi ne ona refakat eden donanma ordumuzun faaliyetlerinden en küçük bir geri adım atmayacaktır. Tam tersine bu bölgede hakkını ve hukukunu koruma konusunda çok daha kararlı hareket edecektir. Bundan sonrasını düşünecek ve oraya çıkacak sonuçlara katlanacaklar NAVTEX ilan ettiğimiz bölgede karşımıza çıkacak olanlardır’’ dedi.

‘‘Türkiye’ye karşı sergilediği ikiyüzlü tavır, Avrupa Birliği’nin de sonu olmuştur’’

Cumhurbaşkanının, başta Almanya ve Fransa olmak üzere Avrupa Birliği ülkelerine tepkisi yalnız Doğu Akdeniz’le sınırlı değildi, Erdoğan bu ülkeleri terörle mücadele konusunda da Türkiye’ye karşı ikiyüzlü davranmakla eleştirdi.

Erdoğan, ‘‘Türkiye, yaklaşık 200 yıldır demokrasi, insan hakları, Batı merkezli doğup gelişen ve fakat evrensel değerler haline dönüşen bir çizginin takipçisidir. AB bize karşı hiçbir zaman dürüst davranmadı. Ülkemize karşı teröristleri destekliyorlar. Yunanistan’dan FETÖ’sü giriyor, PKK’lısı giriyor. Almanya’da bunlara oturum veriyorlar. Bir diğer kısmı da bakıyorsunuz Fransa’ya gidiyor ve bunlara buralarda ev sahipliği yapıyorlar. Dostluk bu mudur? Bunlarla başbaşa oturduğumuzda inkar ediyorlar. Bu ülkenin istiklali ve istikbali konusunda gerektiğinde hayatını feda etmeyi göze alan millete saygı duymuyor, yanında yer almıyor. Türkiye’ye karşı sergilediği ikiyüzlü tavır, Avrupa Birliği’nin de sonu olmuştur. Artık dünyada kimse bu birliğe değerler bütünü olarak bakmıyor’’ dedi.

Erdoğan’dan ‘yaptıklarının bedelini ödemeli’ diyen Biden’a ‘‘Oturup konuşmuşluğumuz var, bu ifadeyi nasıl kullanırsın’’ yanıtı

Cumhurbaşkanı, Demokrat Parti’nin başkan adayı Joe Biden’ın başkan adaylığı henüz kesinleşmeden 16 Aralık 2019’da katıldığı bir televizyon programında yaptığı ‘‘Yapmamız gereken Erdoğan’a karşı farklı bir yaklaşım izlemek. Muhalefetin liderlerini desteklediğimizi açık şekilde belirtmeliyiz. Açıkça pozisyonumuzun mecliste de yer edinmek isteyen Kürt nüfusun entegrasyonunu sağlamak olduğunu söylemeliyiz. Yanlış olduğunu düşündüğümüz şeyler hakkında sesimizi çıkarmalıyız. Yaptıklarının bedelini ödemeli. Geçmişte yaptığım gibi, muhalefetle doğrudan iletişimde olup, hala var olan unsurlarını destekleyip onları Erdoğan’ı mağlup etmeleri için cesaretlendirebiliriz. Darbe ile değil, darbe ile değil, seçimle’’ şeklindeki sözlerine ilk kez yanıt verirken muhalefet partilerini de eleştirdi.

Erdoğan, ‘‘Bu, Amerikalı politikacıların Türkiye ile ilgili faşist planlarını gizleme gereği duymadan ifşa etmesidir. Türkiye’de darbe ile yapamadıklarını, muhalefeti destekleyerek gerçekleştirmek istediklerini kameralar önünde söylemekten de çekinmiyorlar. Ya dostluğumuz var be. Oturup konuşmuşluğumuz var ya. Böyle bir ifadeyi bizim için nasıl kullanırsın. Ama kullandılar. Buna cevap vermesi gereken bizden önce muhalefet olmalıdır. Dikkat ederseniz ben cevap vermedim. Maalesef ülkemiz muhalefeti bu ağır ithama tüm şiddetiyle tepkisini koymak yerine konunun aylar sonra gündeme geldiği gibi bir zırvanın arkasına sığınmayı tercih etmiştir. Bu siyasi anlayış Türkiye’nin en büyük ayıbı ve kaybıdır. Seçimlerde delikanlıca milletin karşısına çıkıp, yarışmaya bile cesaret edemiyorlar. Sandıkla geldik, gideceksek öyle gideriz. Bunun kararını terör örgütleri, marjinal sapkın gruplar, ne Amerika ve oradaki odaklar verebilir. Tek karar merci millettir’’ dedi.

‘‘Akdeniz’de de güzel haberler alacağımıza inanıyorum’’

Ege ve Akdeniz’in en uzun kıyıya sahip olan ülkesi olan Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de kendisini engellemek isteyenlere gerektiğinde zor kullanarak hakkını savunacağını gösterdiğini belirten Erdoğan, Türkiye’nin doğalgaz rezervinin Batı Karadeniz’de geçtiğimiz günlerde açıklanan kuyudan ibaret olmadığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı, ‘‘Tek kuyu değil iki, üç, dört devam edecek. Bu kuyuların fazla oluşu umutlarımızı çok daha arttırıyor. Gazın çıkarılması 2023’ü bulacaktır. Akdeniz’de de güzel haberler alacağımıza inanıyorum. Yıllardır dışarıya akıttığımız kaynaklarımızı hedeflerimizin geliştirilmesi için kullanacağız. Bize aşılmaz bentler olarak gösterilen kilden duvarları cesaretimiz ile yıktık geçtik. Maruz kaldığımız çifte standartlara, çiğnenen teamüllere, ihanet edilen değerlere rağmen girdiğimiz yoldan dönmedik. Siyasette, ekonomide askeri alanda kendi kararları kendi alan kendi projelerini kendi uygulayan Türkiye inşa ettik. İnşallah en zorlu dönemi geride bıraktık En büyük rezervi de Karadeniz’in altında bulduğumuzu tekrar hatırlatmak isterim. İnşallah bu müjdenin de devamı gelecektir’’ dedi

Ekonomide de toparlanmanın sürdüğünü savunan Erdoğan, Merkez Bankası’nın döviz rezervinin 45,4 milyar dolar olduğunu, altın rezervinin de 2003 yılına göre üç kat arttığını söyledi.

Erdoğan’dan Corona mesajı: ‘‘Her türlü toplu etkinliğe bu dönemde son verelim’’

Cumhurbaşkanı uzun süre sonra ilk kez Corona virüsle ilgili negatif bir söylem kullandı.

Erdoğan, ‘‘Olumsuz bir görüntüyle karşı karşıyayız. Düğün, cenaze, tatil gibi toplu etkinlikler virüsün yayılma hallerine dönüştü. Buralarda yayılma alanı çok fazla. Can kaybında küçük de olsa artış yaşanıyor. Lütfen şu sigaralarınızı artık çöpe atın. Biliniz ki en büyük tehdit unsurlarından bir tanesi de o sigaradır. Her türlü toplu etkinliğe bu dönemde son verelim. Ben çok sevdiklerimin düğünlerine dahi bu sırada gitmiyorum. Kendilerini makamıma davet ediyorum. Orada görüşüp hediyelerini veriyorum ve temennilerimi söyleyip uğurluyorum. Ülkemizin normalleşme adımlarını daha ileriye ulaştırmak için bu mücadeleyi başarıya ulaştırmak mecburiyetindeyiz. Hasta, vefat ve yoğun bakım sayılarının belli bir çizginin altına düşürmeden huzura kavuşamayız’’ diye konuştu.

Exit mobile version