Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Cezaevlerinin alarm verdiğini belirten Gergerlioğlu: Canlar gidiyor, bakanlık sessiz…

Meltem AKYOL
İstanbul

Türkiye’nin her yerinde korona­virüs vakalarında yaşanan artış cezaevlerinde de gözleniyor. Hemen her gün cezaevlerin­den gelen şikayetler artıyor. Cezaevlerini yakından takip eden Millet­vekili Ömer Faruk Gergerlioğlu hemen her yerden aldıkları haberleri bakanlık da dahil her kademede yetkiliye sorduk­larını belirterek, “2 ölüm haberi var bildi­ğimiz, biri Diyarbakır diğeri Gümüşha­ne’den. Ama onlara dair bile bir açıkla­ma yok. Susarak geçiştirmeye çalışıyor­lar” dedi.

‘DIŞARIDAKİ ARTIŞ CEZAEVLERİNE YANSIYOR’

İnsan Hakları Derneğinin 3 ayda bir açıkladığı raporlara göre, cezaevlerinden sağlık hizmetine ulaşımın kısıtlı olduğu, koğuşların kalabalık olduğu, dezenfekte işleminin sıklığının azaldığı, havalandır­maların geç açılıp erken kapatıldığı, sa­bun, çamaşır suyu ve dezenfektanların ücretli dağıtıldığı ve yemeklerin kötü ol­duğu gibi şikayetlerin olduğu onlarca başvuru yapılıyor.

Dışarıda artan vaka sayısının içeriye de yansıdığını belirten Gergerlioğlu, ce­zaevlerinden onlarca şikayet aldıklarını vurguluyor. Pek çok cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlü yakınlarının çaresiz­ce kendisini aradığını aktarıyor.

Cezaevlerinin zaten kapasitesinin çok üstünde kalabalık olduğunu söyleyen Gergerlioğlu, Kayseri Bünyan Cezaevi örneğini verdi. Gergerlioğlı, “Arıyorum cezaevinden ‘Personelde var, mahpuslar­da yok’ deniyor. Test yapılmıyor ki, nere­den biliyorsunuz. Mahpuslara test yapmama tutumu var” dedi.

İNSANLAR KADERLERİNE TERK EDİLDİ…

Bakanlık ise sessiz. Üstelik sadece bakanlık değil, cezaevi müdürlükleri ile savcılıkların da sessiz kaldığına dikkat çeki­yor Gergerlioğlu: “Dışarıda va­kalar artmaya başladıktan son­ra cezaevlerinde de daha çok vaka artış haberleri, şikayetleri almaya başladık ailelerden. Ör­neğin Gümüşhane Cezaevinde bir mahpus, Mustafa Kabakçıoğlu, Ko­vid-19 olduğu şüphesi ile karantinaya alı­nıyor, sabah cenazesi bulunuyor. Sonra­dan Kovid olmadığı ortaya çıktığı halde tansiyon hastası kişiyi tek kişilik hücreye koymuşlar. ‘Bununla ilgili bir açıklama yapın’ dedik yok, Ailesi suç duyurusunda bulundu hiçbir açıklama yok. Bir başka örnek Diyarba­kır’dan. Diyarbakır T Tipi Cezaevinde 80 yaşında Ba­hattin Kardaş’ın sabah cena­zesi bulunuyor tek kişilik ka­rantina koğuşunda. Böyle va­kalar oluyor ancak Adalet Bakanlığı büyük bir sorum­suzluk içerisinde, en son açık­lamayı haziran ayında yaptı.

Sadece Bakanlık değil, ba­kın cezaevlerini arıyorum, Kovid vakala­rını soruyorum. Müdür ‘Savcı bey yetkili, ona sorun’ diyor, savcı ‘Yetkili değilim, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne sorun’ diyor. Onlar da ‘Aa savcı bey açık­lama yapmadı mı, ama biz yapamayız ki’ diyerek topu taca atıyorlar. Susarak ge­çiştiriyorlar. İnsanlar kaderlerine terk edilmiş durumda…”

“SAĞLIK HİZMETİNE ERİŞİM ZOR”

Sağlık hizmetine erişim de çok zor. Si­livri’den örnek veriyor Gergerlioğlu: “Si­livri’de kalan bir mahpus kanser hastasıy­dı, revire çıkana, oradan hastaneye gide­ne kadar adamcağızın teşhisi geç oldu, kanser olduğu anlaşıldı ve kısa sürede hayatını kaybetti. Yine kemoterapisi çok geciken mahpuslar var. Bakın birçok has­ta mahpus var ve tedaviler gecikiyor ve candan gidiyor, insanlar yaşamlarından kaybediyorlar.”

 ÇOCUKLAR ‘ÇATLADI’ DİYOR ANNELER

Koronavirüs nedeniyle cezaevinde olan çocukların da dışarıdaki yakınlarına verilemediğini belirten Gergerlioğlu, Şak­ran Cezaevinden kendisine ulaşan bir mahpusun söylediklerini aktarıyor: “Cezaevinden bir anne yazmıştı bana ‘Çocuklar çatladı artık dayanamıyorlar’ di­ye. Şimdi cezaevlerinde 800’ü aşkın ço­cuk var diyoruz ama bu konudaki en son açıklama 2019 kasım ayında yapıldı, yani o tarihten beri çocukların durumuna ilişkin, kaç çocuk olduğuna ilişkin Bakanlığın bir açıklaması yok. Defalarca sorduk ve her­hangi bir açıklama yapmadılar” diyor.

 “40-45 GÜNLÜK KARANTİNA”

Kronik hasta ile kemoterapiye hastaları­nın bundan imtina ettiğini söylüyor Gergerlioğ­lu. Hastane dönüşü karantina koğuşunda kal­manın zorunlu olması nedeniyle mahpusların tedavilerini ertelediğini söyleyen Gergerlioğlu, “Koğuşların durumu çok kötü, sıcak suyu dahi yok. Bakımsız yerler, insanlar orada kalma­mak için hastaneye gitmiyor. Bir de tabii süre­si var. Karatina koğuşunun normalde süresi 14 gün. Sonra yanına birisi daha geliyor, karanti­na süresi de uzuyor o zaman. 40-45 gün o kö­tü karantina koğuşlarında kalanlar var. Bunu görünce zaten zor erişilen tedaviden bile vaz­geçiyor mahpuslar” dedi.

Exit mobile version