Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Almanya, Akdeniz’deki gerilimin tam ortasında

Yücel ÖZDEMİR
Köln

Türkiye ile Yunanistan arasında Akdeniz’de yükselen tansiyonun en çok ilgilendirdiği ülkelerin başında Almanya geliyor. Her iki ülke ile hem askeri hem de ekonomik ilişkilere sahip olan Almanya, taraflar arasında muhtemel bir savaşta kaybedeceğinin farkında. Bu temelde yapılan ara buluculuk görüşmelerinden ise bir sonuç çıkmadı. Bir yandan çatışma ve gerilimi önleme rolü oynayan Almanya, öte yandan da silah satışından vazgeçmeyerek ve kendi kârı uğruna yıllardır her iki ülkeyi de silahlandırarak adeta ektiğini biçiyor.

HERKESİN PAYLAŞIM HESABI KENDİNE!

Türkiye ile Yunanistan arasında Akdeniz ve Ege’de tansiyon düşmüyor. Yaz aylarında deniz sahası ve Doğu Akdeniz’de çıkarılacak doğal gazın hangi rotadan Avrupa’ya sevk edileceği üzerinden başlayan tartışma, tarafların savaş gemileri ve uçaklarını hareketlendirmesine neden oldu. Özellikle Türkiye son haftada bununla da kalmayarak, karadan Yunanistan sınırına asker göndermeye başladı. Her iki ülke egemen sınıfları yıllardır canlı tutmaya çalıştıkları ön yargıları yeniden kaşıyarak halk arasında milliyetçiliği körüklüyor.

Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları üzerinden süren çıkar çatışması ve emperyalist paylaşım hesapları üzerinde artan gerilimde AB ülkeleri arasında farklı yaklaşımlar söz konusu. Bu ülkelerin başında AB’nin liderliğine oynayan Almanya ve Fransa geliyor.

Özellikle her fırsatta AB’de ortak dış politika oluşturulması çağrısı yapan ve buna bağlı olarak Avrupa ordusunun kurulmasını hararetle savunan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Almanya’ya haber vermeden Kıbrıs’ın güneyine iki savaş, bir nakliye uçağını göndermesi, Yunanistan’a her açıdan açıktan destek vermesi yangına odun taşımaya benziyor.

Fransa, Kıbrıs ile “özel güvenlik anlaşması” imzalayarak, Akdeniz’de Almanya’ya göre elini güçlendirmiş durumda. Akdeniz üzerine egemenlik kurmak isteyen Fransa benzer bir tutumu Libya ve Lübnan’da da sergiliyor.

ALMANYA’NIN GİRİŞİMİ BAŞARILI OLMADI

Genel olarak bölgede tansiyonu düşürme, taraflar arasında ara buluculuk yapma misyonu üstlenen Almanya ise yürüttüğü görüşmelerin ardından Türkiye ve Yunanistan taraflarının NATO düzleminde teknik konuları görüşmek üzere bir araya gelmesini sağladı. Ancak henüz bir başarı elde etmiş değil. Zira Yunanistan, Türk gemilerinin geri çekilmesini şart koşarak, geri adım atmayacağı mesajını verdi.

Almanya ile Fransa’nın Türkiye üzerinden farklı Akdeniz politikalarına sahip olmasının elbette nedenleri var. Bunların başında, Almanya’nın her iki ülke ile olan ticari ve siyasi ilişkileri geliyor. AB içerisinde Türkiye ile en kapsamlı ekonomik, askeri ve siyasi ilişkilere sahip ülke olan Almanya’nın tansiyonu düşürerek, sorunun diyalog yoluyla çözülmesinde pek çok açıdan çıkarı var. Resmi verilere göre Almanya ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi yaklaşık 40 milyar avro. Türkiye’nin en çok ithalat yaptığı ülkelerin başında Almanya geliyor. 7 bin 400 Alman firması Türkiye’de faaliyet sürdürüyor ve Almanya’da Türkiye’ye doğrudan yatırım yapan ülkeler sıralamasında en başta yer alıyor. Bunların yanı sıra Almanya’da 3 milyonun üzerinde Türkiye kökenli, 360 binden fazla Yunanistanlı yaşıyor.

TÜRKİYE İLE SİLAH TİCARETİ

Keza Türkiye’nin en çok silah satın aldığı ülkelerin başında yine Almanya geliyor. Almanya 2019’da Türkiye’ye toplam 250.4 milyon avro değerinde silah satılmasını onaylamıştı. Yine Türkiye, 2018’de Almanya’nın yurt dışına sattığı silahların üçte birini almıştı. Federal Ekonomi Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre 2018’de Türkiye Almanya’dan toplam 242.8 milyon avro değerinde silah satın aldı. Bu da hükümetin önceden silahlanma için kesenin ağzını açtığını gösteriyor.

Almanya’nın Yunanistan ile de yoğun askeri ve ticari ilişkileri bulunuyor. Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından hazırlanan rapora göre 2015-2019 yılları arasında Yunanistan, Almanya’dan en fazla silah satın alan ülke oldu. Özellikle Yunan donanmasını Almanya tarafından satılan gemiler oluşturuyor.

Toplam açısından bakıldığında ise Almanya’nın her iki ülkeyi eşit şekilde silahlandırdığı anlaşılıyor. Son 20 yıl içinde Almanya Türkiye’ye 2 milyar 571 milyon avroluk, Yunanistan’a ise 2 milyar 475 milyon avroluk silah sattı.

ALMANYA-YUNANİSTAN İLİŞKİLERİ

2019 verilerine göre Almanya ile Yunanistan arasındaki toplam ticaret hacmi ise 8 milyar avro. Ekonomik kriz döneminde Yunanistan’da özelleştirilen bir çok devlet tekelini Alman firmaları satın aldı. Bunların başında havaalanları, telekomünikasyon ve limanlar geliyor. Alman tekelleri Yunanistan’da özellikle telekomünikasyon, bankacılık ve nakliyat alanında etkili.

Bütün bunlar, Almanya’nın her iki ülke ile önemli ilişkilerinin olduğunu gösteriyor. Bu nedenle Almanya’nın hem Türkiye hem de Yunanistan üzerine baskı kurarak gerilimi düşürme potansiyeli taşıdığını gösteriyor. Ancak etkili bir baskı oluşturmak için silah ambargosu veya ekonomik baskı oluşturmak yönünde bir eğilim şu an için yok.

Yani bir anlamda şimdiye değin izlenen politikalar ayağına dolaşıyor. Ancak hem Türkiye hem Yunanistan hem de ortalığı kızıştırmaktan geri durmayan Fransa’nın yaklaşımları ve çıkar hesapları Almanya’nın eğer bir rol oynayacaksa genel diplomasiden daha öte adımlar atmasını gerekli kılıyor. Aksi halde bölgedeki bir çatışma ve gerilimin sürmesi uzun bir süre daha devam edecek.

Almanya ve Avrupa’dan oluşacak asıl baskı ise hem Almanya hem de diğer Avrupa ülkelerinde barıştan yana güçlerin tutumu olacaktır.

Reklam

Exit mobile version