Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

1 yevmiye 1 bebek maması etmiyor, mevsimlik işçi köle mi!

Mazlum KÖSE
Malatya

Siverek ve Cizre’den Malatya’ya kayısı işi yapmaya gelen mevsimlik tarım işçileri ile konuştuk. Çalışma koşullarının ve ortamlarının kötü olduğunu belirten tarım işçileri, günde 12 saat çalıştıklarını belirterek, “Bebek maması 100, yevmiyemiz 80 lira. Aldığımız para yeterli değil” dedi.

“YAŞAM KOŞULLARIMIZ UYGUN DEĞİL”

22 yaşındaki Siverekli mevsimlik işçi Ferdi Gürler, “7-8 yıldır çalışıyorum. Kayısı işi yaklaşık 20-25 gün sürüyor. Günlük sabah 7’den akşam 7’ye kadar 12 saat çalışıyoruz.  Burada 3-4 aileyiz ve 2 çadırda kalıyoruz hepimiz. Suyumuz ve elektriğimiz yok. Çalıştığımız yerde yaşam koşullarımız uygun ve yeterli değil. Patronların ev yapması gerekiyor bizim için” diyor.

Ferdi Gürler | Fotoğraf: Evrensel

Çalıştıkları yerde çadırda kaldıklarını ve koşullarının kötü olduğunu söyleyen Gürler, “Suyumuz olmadığı için suyu komşumuzdan bidonlarla doldurup getiriyoruz. Çocuklarımız doğru düzgün banyo yapamıyor, elbiselerimizi zar zor yıkıyoruz. Elektrik olmadığı için de akşamları karanlıkta yemeğimizi yiyoruz. 2 farklı patronun yanında çalıştım. İkisi de kötü koşullarda bizi çalıştırdı. İlk patronumun yanında çalışırken elektrik ve su vardı ama sular temiz değildi. Çocuklarımı her gün hastaneye götürüyordum, sudan dolayı hastalanıyorlardı” diyerek yakınıyor.

Yevmiyelerinin geçinmeleri için yetersiz olduğunu belirten Gürler, “Günlük 80 TL yevmiye alıyoruz. Ama bu çalışma koşullarında bu yevmiye yeterli değil. Bu şartlarda yevmiyemizin en az 95-100 TL olması lazım ki geçinebilelim. Bir bebek maması 100 TL.  80 TL az geliyor.” diyor.

“İŞTEN GEÇ DÖNÜNCE OKULA DA GEÇ GİDİYORUM”

16 yaşındaki Z.G., “Buraya kayısı işine gelmeden önce temmuz ayında Karaman’da çapa yapıyorduk. Bizi mevsimlik işçiliğe iten yoksulluktu. Şartlar yeterli olmadığı için okula gidemiyoruz. Biz de böyle işçi olarak çalışmak zorunda kalıyoruz. Ama ben okumak istiyorum. Aynı zamanda 9. sınıf öğrencisi olarak çok zor şartlarda okula devam ediyorum. Bazen okula 1-2 ay geç gidiyorum çünkü o aylarda fındık topluyoruz. İşten geç döndüğüm için memlekete okula da geç gidiyorum.”diyor.

Z.G. son olarak, “Çalışırken yaşam koşullarımız hiç elverişli değil. Bir tuvaletimiz dahi yok. Evimiz yok, çadırda kalıyoruz çocuklarla birlikte. Yiyeceklerimiz küfleniyor, yiyemiyoruz. Bir ev verselerdi bize çok iyi olurdu. Daha uygun şartlarda çalışmak istiyoruz.”diyor.

ÜNİVERSİTE MEZUNU MEVSİMLİK İŞÇİ

Eyüp Gürler | Fotoğraf: Evrensel

22 yaşındaki Mevsimlik İşçi Eyüp Gürler, “Üniversite mezunuyum ama Türkiye koşullarında mesleğimi yapabileceğim bir iş imkanı yok. Böyle bir sistem var Türkiye’de: Okulu okuyup mezun olup gelip burada mevsimlik işçi oluyoruz. Bunların önüne geçilmesi lazım artık. Kendi mesleğimi yapabileceğim bir iş bulamayınca ben de mecburen mevsimlik işçi oldum. Okurken de mevsimlik işçi olarak çalışıyordum, hâlâ da çalışıyorum. Galiba çalışmaya da devam edeceğim” diyor.

HEM ÇOCUKLARA BAKIYOR HEM YEMEK YAPIYOR

Mevsimlik işçilerin yemeğini yapmakla görevli olan Nesibe Bağata ile Türkçe bilmediği için bir tercüman aracılığı ile röportaj yapabiliyoruz. 37 yaşındaki Bağata’nın 11 çocuğu var. 3 yıldır bu işi yapan Bağata, “4 ufak çocuk var. Hem onlara bakıyorum hem de yemek yapıyorum. Bu yüzden işim çok zor. Memleketimden uzak olmak da beni zorluyor. Patronların bize daha iyi davranmalarını, köle gibi bakmamalarını istiyorum. Bize ırkçılık yapıyorlar. Biz de insanız. Kürt olduğumuz için bize farklı muamele yapmalarını istemiyoruz. Biz köle değiliz” ifadelerini kullanıyor.

“İŞÇİLER IRKÇI SALDIRILARA MARUZ KALIYOR”

Mehmet Şirin Bağata | Fotoğraf: Evrensel

Son olarak konuştuğumuz Mevsimlik İşçi Mehmet Şirin Bağata, “Biz 3 senedir mevsimlik işçi olarak çalışıyoruz. Şimdiye kadar kimse halimizi sormamış. Aç mısın, susuz musun, çalışıyor musun, çalışmıyor musun diyen olmamış size buraya geldiğiniz için çok teşekkür ediyoruz” diyor.

Kürt kimliğinden kaynaklı sıkıntılar yaşadığını söyleyen Bağata: “Biz Kürt olarak herhangi bir iş imkanı bulamadığımız için mecburen böyle çocuklarla, ailece mevsimlik olarak işlere çıkıyoruz. Sanki bu ülkenin vatandaşı değilmişiz gibi kimse bize bakmıyor. Zaten ekonomi çökmüş. Bu iktidar özellikle Kürt halkının düşmanı olarak kendini gösteriyor. Bölgemizdeki işçiler özellikle Karadeniz tarafına gittiğinde bazı saldırılara maruz kalıyor kimliğinden ötürü. Herkes bunu biliyor ama göz yumuyor. Sabah 6’dan akşam 7’ye kadar çalışıyoruz. Bir tek biz değil bizim bölgemizden gelen mevsimlik işçilerin hepsi böyle. Bir devlet memuru 8 saat çalışıyor, biz 12-13 saat çalışıyoruz” ifadelerini kullanıyor.

“İŞE DEĞİL OKULA GİTMEK İSTİYORUM”

13 yaşındaki B.G, “7. sınıfa geçtim. 4 yıldır mevsimlik işçi olarak çalışıyorum ama çalışmak benim hoşuma gitmiyor. Ben okula gitmek istiyorum, işe gitmek istemiyorum. Okuyup meslek sahibi olmak istiyorum. 6 kardeşiz. Diğer kardeşlerim ufaklar. Onların mevsimlik işçi olmalarını istemiyorum ve çalışmamaları için de onları okula göndermemiz lazım” diye konuşuyor.

Bir diğer mevsimlik işçi olan Cizreli 17 yaşındaki T. A. şunları söylüyor: “4 yıldır mevsimlik işçi olarak çalışıyorum. Kayısı işine gelmeden önce Manisa’da domates fabrikasında çalıştım. Kayısı işinden sonra da fındık işine gideceğiz. 4-5 ay boyunca kendi evimizden uzak kalıyoruz bu süreçte. 11 kardeşiz. Günde 12 saat çalışıyoruz bazen daha fazla da oluyor. 80 lira yevmiye alıyoruz. Yüzde 10’unu dayıbaşı alıyor, 72 lirası bize kalıyor yani. 12 saat çalışıyoruz kazancımız 72 TL yeterli değil elbette. Emeğimizin karşılığını alabilmek için biraz daha yüksek bir ücret olsa daha iyi olur. İşçilere özel bir barınma yeri olmalı.”

Reklam

Exit mobile version