Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

‘’Türkiye’nin Rusya’yla İlişkileri Stratejik Değil Taktiksel”

Eski Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Türkiye’nin Rusya’yla ilişkilerinin ‘’stratejik değil taktiksel ilişkiler’’ olduğunu söyledi ve NATO’nun sadık bir üyesi olmaya devam edeceklerini vurguladı.

Fikri Işık, eski NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı emekli Oramiral James Stavridis’le birlikte Washington’daki Türk Miras Vakfı (Turkish Heritage Organization-THO) adlı kuruluşun video konferans yoluyla düzenlediği ‘’Transatlantik Askeri İttifak’ın Geleceği’’ başlıklı panelde konuştu. Panelin moderatörlüğünü Voice of America’nın savunma muhabiri Carla Babb yaptı.

(ARŞİV) James Stavridis
(ARŞİV) James Stavridis

Stavridis, Corona virüsü salgınıyla başlayan bu yeni süreçte NATO’dan, gelecekteki olası salgınlarla mücadele kapasitelerini güçlendirme, bu konuda eğitim ve tatbikatlar düzenleme, tıbbi personele askeri desteği koordine etme, sağlık diplomasisi ve insani yardım operasyonlarına daha fazla vurgu yapma gibi adımlar görmeyi beklediğini söyledi. Emekli Oramiral, bu bağlamda örneğin Türk ordusunun Afganistan’da başarılı çalışmalar yürüttüğünü belirtti.

James Stavridis, orduların yeni durumlara kendilerini adapte etmede genelde başarılı olduğuna dikkati çekerek, bu yeni dönemde askeri faaliyetler ve tatbikatların daha küçük boyutlu ama hala etkili biçimde yürütülebileceğini kaydetti. Stavridis örneğin NATO’nun eğitim misyonu yürüttüğü Irak’a daha az sayıda asker gönderilebileceğini ya da eğitim faaliyetlerinin internet ortamından yürütülebileceğini ifade etti.

‘’Bu dönem aramızdaki dayanışmayı göstermek için bir fırsat’’

Eski Milli Savunma Bakanı Işık da aynı şekilde NATO’nun yeni durumlara kendini adapte yeteneğine işaret etti ve bu dönemin İttifak ülkeleri arasındaki dayanışmayı göstermek açısından önemli bir fırsat sunduğu değerlendirmesinde bulundu. ‘’Bu çok önemli çünkü NATO’nun ana rollerinden biri caydırıcılık. Dayanışma da savunma ve caydırıcılığa katkı sağlar’’ diyen Işık, Türkiye’nin ABD dahil bazı ülkelere salgınla mücadelede kullanmak üzere yardım malzemesi gönderdiğini hatırlattı, ‘’Dayanışma aramızdaki bağları güçlendirir, düşmanlarımızı caydırır’’ ifadesini kullandı.

NATO’nun önündeki en büyük tehditler neler?

‘’Şu anda NATO’ya en büyük tehdit nedir?’’ sorusu üzerine Fikri Işık, listenin başında terörist faaliyetler, vekil savaşları, düzensiz tehditler ve siber tehditlerin bulunduğu görüşünü dile getirdi. Işık, ‘’Dünya düzeninin istikrarsızlığından kaynaklanan tüm tehdit türlerine karşı mücadele etmeye hazır olmalıyız’’ diyerek, Corona virüsü salgınının yol açtığı durumdan istifade edenler olabileceği olasılığının hesaba katılması ve her türlü gerekli tedbirin masaya getirilmesi gerektiğini vurguladı.

Stavridis de aynı soruya cevaben, en başta terör ve özellikle de IŞİD tehdidine dikkati çekti; IŞİD’in hala ‘’ölmediğini’’ belirtti. Stavridis, NATO’nun güney kuşağındaki istikrarsızlıklar, Rusya’nın faaliyetleri, siber saldırılar gibi unsurları da önemli tehditler arasında sıraladı.

Türkiye, Rusya ve İran Esat’ı iktidardan indirmek için anlaştı mı?

Her iki konuşmacıya Türkiye, İran ve Rusya’nın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat’ı iktidardan indirme konusunda anlaştığı yönündeki iddialar soruldu ancak hem Stavridis hem de Işık, bu iddiaların doğru olduğunu sanmadıklarını söyledi. Fikri Işık, Esat’a güçlü destek veren İran’ın zaten böyle bir anlaşmaya razı olacağını düşünmediğini belirtirken, Stavridis de İran’la birlikte Rusya’nın da Esat’a sırtını döneceğine ihtimal vermediğini söyledi. Stavridis, Türkiye’nin, sınırını IŞİD, Kürt gruplar ya da Esat hükümeti kaynaklı ‘’kötü aktörlerden’’ gelen terör faaliyetlerine karşı istikrara kavuşturma rolünün bulunduğuna değindi.

‘’Esat’lı bir çözüm mümkün değil’’

Emekli Oramiral, ‘’Suriye’de nasıl bir çözümün olabileceği’’ sorusunu yanıtlarken, yakın zamanda bir çözüm beklemediğini, zaman içerisinde olası bir çözümün Suriye’de örneğin ”Esat’ın Alevi bölgeleri, yeni bir oluşumun da ülkenin kuzey ve batı kesimlerini kontrol etmesi” gibi bir bölünmeyi içerebileceğini ama şu an itibariyle bunun pek ihtimal dahilinde görünmediğini söyledi. Stavridis, meseleye askeri bir çözümü de mümkün görmediğini, teröristleri zayıflatmak ve siyasi bir çözüm için toplu çaba ortaya konması gerektiğini belirtti.

Eski Milli Savunma bakanı Işık da, Suriye’nin bölünmesine müsaade edilmemesi, Suriye’nin toprak bütünlüğü çerçevesinde ama Esat’la değil Esat’sız, Suriye halkının da onayını alan bir çözüm bulunması gerektiğini söyledi. Milyonlarca Suriyeli’nin yerlerinden olduğuna, 1 milyona yakın kişinin Esat güçlerince öldürüldüğüne dikkati çeken Işık, ‘’Tüm bu kurbanları Esat rejimiyle nasıl bir araya getirebilirsiniz?’’ sorusunu sorarak, ‘’Esat’lı çözüm mümkün değil’’ mesajını verdi. Işık, sorunun çözümü için yeterli çabayı göstermemekle eleştirdiği uluslararası camiaya, Suriye konusunda daha fazla baskı uygulaması çağrısında bulundu.

‘’S-400 Türkiye’nin son seçeneğiydi, bu tercih edilen değil mecbur kalınan bir adımdı’’

Panelde Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi satın alması ve bunun ABD ile ilişkilerinde yol açtığı gerilim de gündeme geldi.

Fikri Işık, S-400 alımının aslında Türkiye’nin son başvurduğu seçenek olduğunu söyledi. Türkiye’nin çok sayıda tehdit nedeniyle füze savunma sistemine ihtiyacı olduğunu ve önce Patriotlar için müttefiki ABD’nin ‘’kapısını çaldığını’’ belirten Işık, ancak ABD’nin S-400’lerin iki katı fiyat önerdiğini, teklifin teknoloji ve deneyim paylaşımını da içermediğini, Kongre’nin de zaten bu satışa onay vermediğini anlattı. Diğer tekliflerin de uygun bulunmaması üzerine Türkiye’nin son seçenek olarak Rusya’ya yöneldiğini ifade eden Işık, ‘’Bu Türkiye açısından tercih edilen değil, mecbur kalınan bir adımdı’’ dedi.

‘’ABD’nin davranışı adil değil’’

ABD’nin ilk başlarda pek sesini çıkarmadığını, NATO Genel Sekreteri’nin de birçok defa, sistemin NATO sistemlerine entegre edilmemesi halinde sorun olmayacağını resmen beyan ettiğini söyleyen Işık, ancak sonra süreç sona yaklaşınca ABD’nin Türkiye’yi yaptırımlarla tehdit etmeye başladığını, bunun ”adil ve kabul edilemez” olduğunu kaydetti. Işık, ‘’Biz müttefikiz, senden Patriot isteyeceğim bana uygun teklif vermeyeceksin, başka yola başvurduğumda da bunları söyleyeceksin, bu adil bir davranış değil’’ dedi.

Bununla birlikte, yine de bu süreçte iyimser olduğunu kaydeden Işık, ‘’Çünkü Türkiye ve ABD çok güçlü müttefikler. Bir çözüm bulmalıyız. Sorunsuz bir dünya yoktur, çözümsüz de bir problem yoktur. Bir çözüm bulacağımızdan iyimserim’’ ifadesini kullandı.

Stavridis de S-400 satışı yüzünden Türkiye’nin NATO’dan ayrılması gerektiği şeklindeki görüşlere ‘’saçmalık’’ diyerek tepki gösterdi. Stavridis, Türkiye’nın ittifaka sağladığı uzun vadeli değerlere odaklanmaları gerektiğini, NATO’nun ikinci en büyük ordusuna sahip Türkiye’yle tarihi ve yakın ilişkilere sahip olduklarını ve Türkiye’nin NATO’da merkezi bir aktör olmaya devam edeceğini vurguladı.

Dostlar arasında anlaşmazlıkların olabileceğine işaret eden Stavridis, S-400’lerin NATO sistemlerine entegre edilmediği, S-400’ün ABD ya da Avrupa’dan olabilecek ikinci bir alımdan izole edildiği, bu ikisini ‘’harmanlayan’’ teknik bir çözümün bulunabileceğini, bunun için çalışılması gerektiğini söyledi.

‘’Dostlarınızı seçebilirsiniz ama komşularınızı seçemezsiniz’’

Panelde ’’Türkiye’nin Rusya’yla yakınlaşıyor mu?’’ sorusu da soruldu. Türkiye’nin NATO’ya katılma nedeninin Rusya olduğunu hatırlatan ve 70 yıl boyunca çok güçlü bir üye olduklarını vurgulayan Fikri Işık, ‘’Rusya’yı çok iyi tanıyoruz. Özellikle ekonomik alanda yakın ilişkilere sahip olmak, bu ilişkilerin stratejik ilişkiler olduğu anlamına gelmez’’ dedi.

Işık, Türkiye’nın stratejik olarak NATO’da olduğunu, ama Suriye krizi ve diğer bazı bölgesel meseleleri çözebilmek için komşuları Rusya’yla da ilişkilere ihtiyaç duyduklarını kaydetti. Obama yönetiminin Rusya Suriye’ye dahil olmadan önce gelişmeleri ‘’kenardan izlediğini’’ savunan Işık, ‘’Rusya Suriye’de oyuna dahil olmadan önce sorunu Esat’sız çözmek için bir şans vardı ama ABD yönetimi çok kararlı şekilde davranmadı, İran ve Rusya oyuna dahil olurken durumu kenardan izledi ve tüm oyun değişti. Hala gerçek bir çözüm bulunabilmiş değil. Çözüm bulabilmek için (Rusya’yla) yakın ilişkilere sahip olmalısınız ama bu ilişkiler stratejik ilişkiler değil taktiksel’’ diye konuştu.

Fikri Işık,’’Türkiye NATO’nun sadık bir üyesi ve öyle olmaya da devam edecek. Ama Rusya da bizim komşumuz. Dostlarınızı, müttefiklerinizi seçebilirsiniz ama komşularınızı seçemezsiniz. Komşularınızla iyi ilişkilere sahip olmalısınız’’ dedi.

Stavridis de, NATO ve Rusya’nın yeni bir Soğuk Savaş’a girmesine kimsenin ilgi duymaması gerektiği, Rusya’ya karşı koyulması gereken durumların yanında işbirliği yapılabilecek alanların da bulunduğu görüşünü dile getirdi. Emekli Oramiral, iki taraf arasında bu işbirliği kanallarını bulmada, Moskova’yla diğer birçok NATO üyesinden daha iyi ilişkilere sahip Türkiye’nin olumlu rol oynayabileceği değerlendirmesini yaptı.

Exit mobile version