Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Rusya’da ‘MeToo’ zamanı: Sosyal medyadaki taciz ifşaları muhalif medyayı sarstı

Rusya’da bu hafta bir kadının eski bir ilişkisi sırasında yaşadığı tacizi sosyal medyadan ayrıntılarıyla paylaşması adeta bir sinir ucuna dokundu.

Rusça Twitter akışı bir kaç saat içinde, sevgilileri, iş arkadaşları ya da tanıdıklarının taciz, ısrarlı takip, hatta cinsel saldırısına uğradıklarını anlatanların paylaşımlarıyla doldu.

Adı tacizle anılanlardan bir çoğu pişmanlıklarını bildirdi ve özür diledi. İfşaya konu olan iddialardan bir kısmı Moskova’nın Putin yönetimi karşıtı liberal medya ortamlarının önde gelen isimleriyle ilintiliydi.

Muhalif internet sitesinin iki editörü istifa etti

Sosyal medyaya yazan bir çok kadın tanınmış gazeteci Sergey Prostakov’un kendilerini bir çok defalar, ofis de dahil çeşitli mekanlarda taciz ettiğinden şikayet ettiler.

Prostakov, sürgündeki Rus oligarklarından Mihail Hodorkovsky’nin finanse ettiği MBKh Medya adlı muhalif internet sitesinin editörlüğünü yapıyordu.

Cinsel saldırı iddialarından biri 2014 yılında Prostakov’un evindeki bir partide geçiyor, Prostakov’un saldırıya katılmamakla birlikte seyirci olduğu ve müdahale etmediği söyleniyordu.

Prostakov iddialar ardından Salı sabahı istifa ettiğini açıkladı ve olanlardan utanç duyduğunu anlattığı uzun bir özür yazısı yayınladı.


“Bunun kulağa nasıl geleceğini biliyorum ama hakikaten o geceyi hatırlamıyorum. Belki görmediğim bir şeyi görmem gerekirdi, belki hatırlamadığım bir şeye farklı bir tepki göstermem gerekirdi. Hatırlamıyorum. Alkollü olmak bir gerekçe değil ve kötü bir açıklama, biliyorum” dedi.

Olayın geçtiği partiye katılan yine MBKh çalışanlarından Andrey Zolotov da istifa etti ama yanlış bir şey yapmadığını söyledi.

Sitenin genel yayın yönetmeni Veronika Kutsyllo, Prostakov’un kadın meslektaşlarına davranışlarıyla ilgili sorunların farkında olmadığını, ama adı geçenlerin istifa etmesinin doğru olduğunu söyledi.

‘Değişime ayak uyduramadım’

Liberal medyanın başka isimleri de ifşa dalgasından payını aldı.

1990’larda ulusal televizyonlarda çalışan, daha sonra TV Rain adındaki muhalif kanala geçen tecrübeli gazeteci Pavel Lobkov, bir çok erkek tarafından taciz ve ısrarlı takiple suçlandı.

Lobkov kendisiyle ilgili suçlamaları gündeme getiren herkesten özür diledi ve “öğrencilerin öğretmenleriyle sevişmesinin, partilerde meslektaşlarını kucaklayıp öpmenin tamamen normal sayıldığı bir zamanın insanı” olduğunu söyledi.

“Benim için hayır cevabı her zaman hayır anlamına geldi. Hiç bir zaman şiddet ya da şantaja başvurmadım. Hiç bir zaman pozisyonumun avantajlarını kötüye kullanmadım, zaten hiç bir zaman güçlü pozisyonlarda da olmadım. Fakat bu beni aklamaz. Bir şeylerin değiştiğini, kişisel alan ve dokunmaya yüklenen anlamlar bakımından yeni bir ahlaki yaklaşımın egemen olduğunu fark edemedim ” dedi.

Sosyal medyadaki ifşa dalgasında iki çalışanı hakkında suçlamalar getirilen Rusya’nın en büyük bankası Sberbank iç soruşturma başlatırken, TV Rain de personeli hakkındaki iddiaları araştırdığını açıkladı.

Benzer bir ifşa dalgası Rusya’da 2016 yılında da yaşanmış, daha ABD’de MeToo hareketi ortaya çıkmadan “Konuşmaktan Korkmuyorum” etiketi Rusya sosyal medya sitelerinde büyük yankı yaratmıştı.

Son ifşa rüzgarı ise daha çok anlık tepkilerin büyümesiyle kuvvetlendi. Etiket ya da bir isim kullanılmadı.

Her şey bir tweet ile başladı

Her şey bir tweet ile başladı ve birden çoğu çok genç ve önemli bir kısmı Moskova’nın liberal-muhalif çevrelerine mensup onlarca kadın, erkek tweetler atarak kendilerini taciz ve saldırılarına uğradıklarını söyledikleri kişileri teşhir etmeye başladılar.

İlk tweet, bir arkadaşının, ismini vererek kendisine cinsel şiddet uygulamakla suçladığı kişiyi teşhir ettiği tanıklığını aktaran Valya Dekhtyarenko’dan gelmişti. Bu mesaj bir çok kadına ve -Lobkov olayında- bir kesim erkeğe konuşma cesareti verdi.

BBC Rusça Servisi’ne konuşan Dekhtyarenko, “Yakın arkadaşımın görüştüğü adam tarafından duygusal ve cinsel şiddet gördüğünü yazmasıyla başladı. Adamı ifşa etmek istedim çünkü başka kadınlara da yaptığını biliyordum” dedi.

Dekhtyarenko, bu tür taciz ve saldırı olaylarının sadece muhalif çevrelerde yaşanmadığını ama bu ortamlarda yaşanmasının iki yüzlülüğü yansıtması bakımından özellikle tepki çektiğini de söylüyor, “Bunlar Rusya’nın yönetici sınıfı içindeki kişilerin cinsel taciz ve saldırı vakalarını teşhir eden medyada çalışan insanlar” diyor. Bir sivil toplum kuruluşunda çalışan ve hukuk danışmanlığı yapan Dekhtyarenko susmaktan ve her şey çok normalmiş gibi davranmaktan bıktığını anlatıyor.

İfşa için ‘uygun zaman’ mı?

En iyi arkadaşının başına gelenleri duyduktan sonra, başkalarını da uğradıkları saldırıları bire bir veya isimlerini saklı tutarak ifşa etmeye teşvik etti. Bir çoğu da açıkça ortaya çıkarak yaşadıklarını anlatacak gücü buldu.

İddialarda adı geçen Prostakov ve bazı diğer muhalif ve bağımsız gazetecilerin evlerinin geçen hafta Rus gizli servisi FSB tarafından basılmış olmasına işaret eden kimileri, ifşa kampanyasının liberal medyayı yıpratmak amacıyla el altından Rusya yönetimi tarafından teşvik edilip edilmediğini sorguladı.

Fakat Valya Dekhtyarenko bu iddianın doğru olmadığını ve cinsel taciz ve saldırının ifşası için “uygun zaman” bulmanın zor olduğunu söylüyor.

“Paylaşılmadığı takdirde mağdurların sayısının artacağı ve yıllarca susacakları açıkça ortaya çıktı” diyor.

Ama ifşa kampanyasını “sosyal linç” diye niteleyerek karşı çıkanlar da var.

Dekhtyarenko ise isim vererek ifşa etmenin cinsel saldırı ve taciz konusundaki sessizliği kırmakta hayati bir rol oynadığını çünkü insanların kuşkulansalar bile bu tür olaylara müdahale etmeye çekindiklerini söylüyor.

Dekhtyarenko’nun adını ifşa ettiği kişi ise şimdiye kadar canını yaktığı bütün kadınlardan özür diledi ve şiddetle mücadele eden bir vakfa bağış yapacağını açıkladı.

Exit mobile version