Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

“İktidar çevirdiği işleri dizi yapsa, Netflix’te birinci olur”

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, TBMM’de basın toplantısı düzenleyerek güncel gelişmeleri değerlendirdi.

Oluç, bu hafta Meclis’te görüşülmesi beklenen sosyal medya teklifi üzerine “Sosyal medyada sansürü büyütmenin faturası iktidar için çok ağır olacaktır” dedi.

“Diyadin Belediyesi Eşbaşkanı gözaltında”

Öte yandan Diyadin Belediyesi Eşbaşkanı Betül Yaşar’ın gözaltına alındığını belirten Oluç, “Öyle anlıyoruz ki, kayyım atama hazırlığı yapılıyor. Sürpriz değil, 11 belediyemiz kalmıştı, onlara da peyderpey kayyım atanacağını biliyoruz. Neden şimdi Diyadin Belediyesi hedef alındı? Çünkü Diyadin Belediyesi’nde son haftalarda halkın ve kadınların yararına işler yapılıyor” dedi.

Oluç sosyal medya teklifi ile ilgili olarak özetle şunları söyledi:

“Önce yeşil topu denediler”

“Sosyal medyayla uğraşmaya başlayan bir iktidar gerçeğiyle karşı karşıyayız. Önce yeşil topu denediler, o tutmayınca ve dislike alınca Z kuşağından, şimdi nasıl yaparız da sosyal medyadaki sansürü iyice büyütürüz diye çalışıyorlar.

“Bu tartışma aslında dünyanın birçok ülkesinde yapılan bir tartışma. Ama bizden farklı olarak, konunun muhatapları olan bütün STKlar, hukuk kuruluşları ve bu alanda çalışan uzmanlarla tartışılan bir konudur. Hem Birleşmiş Milletler nezdinde hem de Avrupa Birliği nezdinde yapılan tartışmalar böyledir. Bizde nasıl oluyor? İktidar ortakları kendi aralarında tartıştıkları bir teklifi getirecekler toplumun önüne koyacaklar. Yani açık, demokratik bir tartışma kesinlikle yok.

“Şimdi nedir yapılmak istenen? Yapılmak istenen, sosyal medyada toplumsal ve siyasal muhalefetin, genel olarak tek tek yurttaş muhalefetinin sesini kesmektir. Yapılmak istenen çok açık budur.

“Hak ihlallerinin duyurulmasından rahatsızlar”

Sosyal medyayı etik olarak kullanılan bir mecra gibi düzenleme değildir bu. Bir sosyal medya etiği yaratmak da değildir. Bir sansürleme girişimidir esas itibariyle. Son bir kaç ayda İçişleri Bakanlığı ve Valiliklerin yaptığı açıklamalar hep şöyle başlıyor: “Sosyal medyada “yayılan iddialara göre…”

“Sosyal medyada hak ihlallerinin duyurulmasından rahatsızlar. Muhalefetin sesini yükseltmesinden rahatsızlar. Tek tek yurttaşların yaşadıkları hak ihlallerini ifade etmelerinden rahatsızlar. TV’lere kapatma cezası veriyor iktidar, gazetelere ilan yasağı veriyor Basın İlan Kurumu aracılığıyla. Şimdi de sosyal medyayı nasıl engellerim, nasıl daha iyi sansürlerim çabası içinde.

“Netflix’le bile uğraşan bir iktidarla karşı karşıyayız. İktidar kendi çevirdiği organize işleri dizi yapsa, yeminle Netflix’teki birinci sıra dizisi haline gelir.”

“Kullanıcı eğitimlerine ihtiyacımız var”

“Çocukları, hayattaki fenalıklara karşı korumak için evde mi tutuyorsunuz? Hayır uyarıyorsunuz, eğitiyorsunuz, hayattaki fenalıklardan korumak için onları sokağa çıkmaktan alıkoymuyorsunuz.

Neye ihtiyacımız var bu konuda? Kullanıcı eğitimlerine, katılımcı yöntemlere, dijital yatırımlara, matematik bilimine ve algoritmalarla planlamaya, şifreleme ve blockchain yatırımlarına ihtiyaç var. Ama iktidar bunların hiç biriyle uğraşmıyor.

Sosyal medya alanındaki ifade ve düşünce özgürlüğünü kısıtlayan her türlü teklifin ve maddenin karşısında en kararlı ve ilkeli tutumumuzu sergileyecek, muhalefetimizi yürüteceğiz.”

Mardin’den mesaj: Üç gündür suyumuz akmıyor

Oluç toplantıda ayrıca Mardin’in Nusaybin ilçesi Doğuş Köyü’nden gelen mesajı gündeme getirdi. Oluç’un kürsüden okuduğu mesajda şu ifadeler yer alıyor.

“Köyde 30 tane hane var, her hane başına 300 tane hayvan var, küçükbaş. Üç gündür suyumuz yok ve köpekler telef olmak üzere; hayvanlar da yavaş yavaş hepsi telef olmak üzere. Mağduriyetimizi dile getirmek istiyoruz. Suyumuzu bırakın, suyumuza dokunmayın, Dicle DEDAŞ’a sesleniyoruz. Köyümüzün kuyusunun borcu yok, özel sektördeki 3 tane kuyunun borcu var onun için kapatıyorlar…”

“DEDAŞ’ın yaptıkları kabul edilemez”

Oluç konuyla ilgili şunları söyledi:

“Haftalarca bu Meclis’te DEDAŞ’a seslendik. Fakat DEDAŞ sesimize kulak vermeyip insanlık dışı uygulamalarına devam ediyor. Sadece Mardin’de ve ilçelerinde değil Urfa’da, Harran’da, Akçakale’de de devam ediyor. Şu anda bu toplantıyı yaparken Akçakale Bulutlu Köyü’ne DEDAŞ zırhlı araçlarla giriyor, elektriği kesmek için. Şu anda oluyor bu iş.

Bu DEDAŞ’ın yaptıkları gerçekten kabul edilemez. Yazın sıcağında ve ürün zamanında su ve elektriğin kesilmesi insanlık dışı bir tutumdur. Hem insanları perişan ediyorsunuz, hem ürünleri perişan ediyorsunuz.”

Exit mobile version