Corona virüsü salgını başladıktan sonra kendi mesleğine ara veren Diyarbakırlı iş adamı Ahmet Cemil Alkan, sağlık çalışanları için tulum ve önlük üretmeye başladı. Alkan, Almanya’ya 10 bin tulum ihraç etse de başka ülkelere yapmak istediği ihracat bürokrasiye takılıyor.
Corona virüsü salgını nedeniyle birçok firma üretime ara verse de Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesindeki bazı firmalarda üretim devam ediyor. Hummalı bir çalışmanın sürdüğü bu firmalar kendi sektörlerindeki üretime ara vererek değişik tıbbi malzemeler üretmeye başladı. Bunlardan biri de Ahmet Cemil Alkan’ın firması. 20 yıldır tekstil ürünleri üreten Diyarbakırlı iş adamı Ahmet Cemil Alkan, Corona virüsü salgını başladıktan sonra sağlık çalışanları için tulum, hastalar için önlük üretmeye başladı.
İlk parti on bin tulumu Almanya’ya ihraç eden Alkan’ın fabrikası bugünlerde önlük üretiyor. Fabrikaya girdiğinizde, mavi kumaş yığınları hemen göze çarpıyor. Bazıları önlüğe dönüşmüş, bazılarıysa dönüşmek üzere bekliyor. 150 kişinin çalıştığı fabrikada, bir yandan kumaş kesiliyor, bir yandan önlük dikiliyor. Kesilen kumaşlar çoğu genç yaştaki kadınlardan oluşan terzilerin elinde hastaların giydiği önlüklere dönüşüyor. Kalite kontrolu tamamlanan önlükler, paketlenerek talep edenlere gönderiliyor.
‘‘Bürokratik işlemler zaman alıyor’’
Firma Sahibi Alkan, Avrupa’dan talep olduğunu, ancak bürokratik işlemlerin zaman alması nedeniyle gönderemediklerinin söyledi. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Alkan, “Yaklaşık 20 yıldır tekstil sektöründeyiz, ancak Corona virüsü başladıktan sonra 2 aydır tıbbi malzeme üretiyoruz. Bizim de hastanelere ve çalışanlarına bir katkımız olsun diye, iki aydır tulum üretiyoruz. Şu anda Türkiye içine satıyoruz. Yurt dışından ciddi bir şekilde ihracat talebi var, ama şu anda ihracat yapamıyoruz. Almanya, Hollanda, Belçika’dan ciddi oranda tulum, maske, önlük talebi var ama ne yazık ki gönderemiyoruz” dedi.
‘‘Almanya’ya 10 bin tulum ihraç edildi’’
Almanya’ya 10 bin tulum ihraç ettiğini söyleyen Alkan, bürokrasinin azaltılmasını istiyor. Alkan, ‘‘Bir ay önce ihracat yasaklandı. Bir haftadır da kısıtlama kaldırıldı, ancak farklı kurumlara bağlandı. Tulumda üçte bir gibi maskede birde bir hibe yapmak gerekiyor. Örneğin Almanya’daki bir müşterim benden ürün istiyor, acil istiyor, hastalık var. Bunun acilen gönderilmesi lazım. Önce yüzde otuzu hibe edeceksin diyor. Sonra beni başka kurumlara yönlendiriyor. Bana onay verilene kadar 5-10 gün geçiyor. Böyle olunca da müşteri kaçıyor, ürün gönderemiyoruz. Yüzde yirmi, otuzu hibe edip ihracatı serbest bırakabilirler. Diğer kurumlar olduğu zaman ciddi bir sıkıntı yaşıyoruz. Mesela bir parti mal Almanya’ya gönderdim, ihracat belgesi olan farklı bir firma üzerinden gönderdim. İhracat yapabilmek için müracaat ettim onay bekliyorum” diye konuştu.
Alkan, salgına rağmen üretimi sürdürmenin birçok avantajı olduğunu vurgulayarak, “150 kişi burada çalışıyor, istihdam yaratıyoruz, devlete katkı oluyor, ihracat yapıyoruz. Hem devlete hem Coronaya karşı mücadele edenlere katkımız oluyor. Türkiye ihracat yapıyor. Ben eleman çalıştırıyorum, işsizlik düşüyor. İhracatı tekstil sektöründe yaptığımız gibi yapsınlar” dedi.
Salgının başladığı günlerde özellikle sağlık çalışanlarının kullandığı koruyucu malzeme sıkıntısı sıkça gündeme gelmişti. Sivil toplum kuruluşları sağlık çalışanlarına yeterli ekipman verilmediğini sık sık gündeme getiriyordu.
Tartışmalar sürerken, Türkiye aralarında Amerika ve İngiltere’nin de bulunduğu 50’ye yakın ülkeye tıbbi malzeme yardımı yaptı.